1. Beni ödüllendiren Poseidon'a teşekkür eder, yazılarımı beğendiğini söyleyerek yüzümü gülümsettiği için kendisine müteşekkir olduğumu bildiririm.
2. Beni ödüllendiren Poseidon'un bloğunun linkini zaten verdim her isimde :)
3. Ödülün logosunu yayınladım. Çok hoşuma gitmedi böyle allı güllü ama n'apalım girdik bu işe bir kere.

4&5. "7 Yaratıcı blogger"ı ödüllendireyim. Şu aşamada yaratıcılık algımı biraz açarak blog aleminde herkesin yapmadığını yapmaya çalışan, yenilikçi ve şahsına münhasır arkadaşların linklerini yayınlıyorum.
* Gaykedi
* Cesetizleri
* Salıncakta İki Kişi
* Süt Kutusu
* Korkuluk
* Stil Direktörü
* The Non-Conformist
Görüldüğü üzere çok midesiz bir insanım, her türlü bloğu iyi olduğu sürece okuyabilirim :)
6. Ödüllendirdiklerimi bundan haberdar etmem gerekiyormuş ama kimisi mim sevmez, kimisi çok alakasız olduğundan bunu yapasım yok :p
7. Kendim hakkında 7 ilginç şey yazmalıymışım ki şimdiye kadar bu blogda 777 tane yazdım herhalde :) İlk aklıma gelenleri yazacağım.
* Pazar günleri kahvaltı yaparken magazin programları izlemeye bayılırım, kafamı boşaltmamı sağlıyor. Haftanın başka bir günü, başka bir saatinde tahammül edemem.
* Son derece provokatif bir insanım. İnsanları iyi ya da kötü bir konuda gaza getirip harekete geçmelerini sağlayabilirim. Ama kendim öyle kolay harekete geçemem.
* Otorite elimdeyken şu uruspu patronlardan olurum, yanımdakileri deyim yerindeyse öttürürüm. İş bittiğinde ise pamuk gibiyimdir.
* Benimle ilk defa karşılaşan insanlar çok soğuk, ukala ve burnubüyük olduğumu düşünür; tanıştıklarında ise böyle düşünmeye devam eden kimseyi tanımıyorum. Bir anda samimi olmayanlardanım.
* Yemek seçmediğimi söylesem de bamya, bakla, lahana, pırasa, bütün halde pişmiş soğan, maydonoz, dereotu, tere, roka, ciğer, kokoreç, hurma, karpuz, kısır, kakaolu hiçbirşey, talaş böreği... yemem.
* Topuklu ayakkabılara zaafım var. Çift kapaklı 3 ayakkabılık dolduruyorlar kendileri. O kadar ki babam bu zaafımla başedemediğinde ev hediyesi olarak ayakkabılıklarımı almıştı. Buna rağmen ayda 1 ya da 2 defa topuklu giyerim. Dolabımda olmaları bana yetiyor.
* Kendim pek doktora gitmeyi sevmem, ilaç kullanmaktan nefret ederim ama kedilerimin burnu aksa soluğu veterinerde alırım. Ağızları var dilleri yok gariplerimin, ya ciddi birşeyse korkusunu asla aşamadım, aşamayacağım.
Bitti :)