21 Şubat 2006

kabus

şubatın son haftası geldi. 7 haftadır çalışan bir bireyim. hayat çok boktan. bırakın ayı, haftayı, resmen dakikaları sayıyorum. hayatım bir molaya girdi ve tekrar başladığında 65 yaşında emekli bir nene olucam. bu fikir aklıma her geldiğinde, yani ortalama yarım saatte bir, içim daralıyor. çığlık atıp üstümü başımı parçalamak geliyor içimden. bu ben değilim..
bugün hava süperdi istanbulda. güneş tepede, kuşlar böcekler filan. sinirlerim bozuluyor plazanın camlarının ardında. temmuzda, ağustosta herkes denize girer keyif yaparken ben yine o lanet kutuda olacağım. şımarık mıyım? sanırım.. ebeveynler yıllardır yakınmadan sürdürmüyorlar mı bu döngüyü? senin ne ayrıcalığın var? 55 yaşındaki adam hala sabahın 6'sında uyanırken sen ne demeye böyle yakınabilirsin ki, göt! para gelmeli bir yerden, aralıksız olarak.. böyle kurulan bir işten, ya da anaparanın faizinden falan. çıkmaz demeyin şansınızı deneyin.. nahh
birkaç gün önce bir karar vermiştim. kim ne derse desin istediğim gibi yaşıyacağım, hani şu hayatı fazla ciddiye alanların "loser" dediklerinden olacağım diye. ama bu sandığımdan daha fazla cesaret gerektiren birşeymiş.. hep yakınıyor ama harekete geç(e)miyorum. değilim değilim derken bizi uydurmak istedikleri kalıbın bir kopyası olup çıkmışım galiba.. iyi bir okul bitiren, aklı başında, kendisi gibi biriyle hayatını birleştirip 2 tane çocuk yapan, pazarları okuldan arkadaşları ve aileleriyle brunchlara gidip temizlikçi kadınlarını çekiştiren, ajandasına bakmadan tuvalete gdemeyen geleceği parlak kariyer kadını... allahım sen beni böyle bir gelecekten koru :(