31 Ekim 2004

ADSL

ADSL kötü birsey..Yaninda bir sürü de masraf getiriyo, yok yeni hdd, yok cd writer, modem, splitter, kablo of uf puf. Hala ilk hevesimi alamadim sanirim, bir sürü download yapmaya devam ediyorum. Hiçbir sey yapmadan salak salak ekrana bakarak saatler geçiriyorum. Bu pc'ler bizi bombos bakan moronlara dönüstürmek üzere tasarlanmış seyler, buna karar verdim artık. Yazacak bir sey bile gelmiyor aklima.Öyle iste..

8 Ekim 2004

Surpriizz

Hmm epey olmus yazmayali, aslinda unutmustum bi blog tuttugumu bile. Fekat soulseek'te bi arkadas bunlari bulup ortaya cikarinca sunu anladim ki nete kendiyle ilgili fazla sey yazmamali insan. Ya da farkli yerlerde farkli nickler kullanip izini kaybettirmeli.Bu da bana ders olsun.Evet..

24 Ağustos 2004

bir festival ardından..

Bugün salı..Dün işe gitmedim hastayım deyip.Cuma da aynı şeyi yapmıştım, ama bugün hiçbir kaçış yolum kalmadı, yine iş yerindeyim. Gündelik hayata uyum sağlayamıyorum. Dünü kendime izin vermiştim geçiş için, ama pek bir işe yaramadı sanırım. Haftasonu ne çabuk bitti! Düşündük de, bir yerden sürekli para gelse ve bize birer oda verilse hayatımızın sonuna kadar festivallerde yaşayabiliriz. Sabahtan akşama yat, geyik yap, iç, uyu, müzik dinle.. Ben festival organizatörü falan olmaya karar verdim bu arada. İçerde milyonlarca pembe bileklikli vardı zaten, o kadar çok kişi çalışıyorsa ben de çalışabilirim. Neyse, cuma akşamı Taksim'den kalkan ilk otobüsle gittik Hazerfen'e, kurduk çadırı.4 kişiydik ama 2 kişilik çadırımız vardı, gidip bi çadır daha aldılar Adrenalin'den. Sonra Akbank CardRock çilesi başladı, saatlerce kuyrukta bekledik para doldurmak için. Ambargo koyulacak olan firmalar 1: Akbank! Çadırı kurduktan sonra bi yorgunluk sigarası yaktık, çadırın hali görülmeye değerdi :)) Tepesi açık çadırın, baca gibi tütüyoruz, çevreden geçenler bu ne yaa diyor falan,ehehe çok komikti! Sırayla dışarı çıkıp gülme krizine giriyoruz, dedik çok elit ve şapşal bir grubuz biz.. Sonra Arkın Allen eşliğinde minderlerde sızdım, çoook güzeldi.Bi daha da minder yüzü göremedim 2 gün zaten, hep doluydu. Cumartesi çoook sıcaktı, kaç kere pet şişelerle duş aldık. Koktuk resmen, saatlerce uğraştıktan sonra saçlarımızı yıkattık Elidor'da ama ördüremedik. Ambargo koyulacak firmalar 2:Elidor. Mavi Jeans'te rasta yapılcaktı güya, adam yok sadece 2 tane örüyorum dedi, gıcık olduk. Ambargo koyulacak firmalar 3:Mavi Jeans.Pazar da öyyle çabucak geçti, Rasmus'un yarısında çıkıp çadırı topladık, son belediye otobüsüne sıkışıp döndük eve. Bu arada bira 4 milyon olduğundan bolca kola içmek zorunda kaldık, burnumuzdan kola geldi. Ambargo koyulacak firmalar 4: Coca Cola. Eve geldik, kendimizi banyoya bir atışımız var ki :) Her yerden toprak,ot,çalı çırpı çıktı. Festival alanını yeşillendirirken kamp alanına da azcık ot atsalarmış ya.. Çabucak geçti işte festival.. Beklenen şeyler olup bittiğinde içinde bir boşluk oluşur ya insanın, tam da öyleyim işte.Herkes gitti evlerine, ben yine stajıma döndüm. Kötüyüm ya..

11 Ağustos 2004

11 august-agustus-agustos 11

Bugün benim doğum günüm..4 arkadaş, bi de Collezione cepten kutladı. Maille de ideefixe, hepsiburada, secretcv ve iş bankası yatırım sayfasından kutlama aldım. Ayrıca ideefixe 3 milyonluk hediye çeki yollayarak gönlümü bir kere daha fethetti, canlarım benim. Ama ben mutsuzum. Sebepsiz mutsuzum. Kızlar bana akşam pijama partisi verecekler ama yine de mutsuzum. Yağmurdan mutsuzum, stajdan mutsuzum, uykusuzluktan bi de. Sebepsiz değilmiş demek ki. Plazanın camından bütün şehir ayaklarımın altında gibi görünüyor, tepede de pamuk gibi bulutlar var. Çok küçükken "Uçurtmam Bulut Şimdi" diye bir kitap okumuştum, o geldi şimdi aklıma. Sınıfın kütüphanesinde dururdu kitap, biri okuyup geri getirdiğinde hemen biz almak için kapışırdık. Güzeldi..

Geçen günyeni bir kitap tanıtımı okudum. M.Ö. bilmemkaç yılında 11 Ağustosta tanrılar inmiş dünyaya diyorlarmış Maya'lar. Zaten 2000'de de benim reşit olmam şerefine güneş saygı duruşu yapmıştı. Ben aziz bi hatunum, evet. EDIT:(Milliyet'ten alınmıştır) "GÖKTAŞI yağmurlarının en bilineni olan Perseid göktaşı yağmuru, bu gece ve gece yarısından yarın sabaha kadar gökyüzünü şenlendirecek. Dünya'nın, Güneş çevresinde 130 yılda bir tur atan Swift - Tuttle kuyrukluyıldızının yörüngesi üzerinde bıraktığı kalıntıların içinden geçtiği 23 Temmuz - 22 Ağustos arasında görülen göktaşı yağmuru, bu gece yarısından sonra bu yılki en yoğun halini alacak. " Neymiş,ben azizmişim..

Aldatmak'ı okuyorum dünden beri. Kitaplarda böyle süpper kahramanlar yaratmalarında çok sıkılmaya başladım artık. Dehşet vücutlu başarılı ve hırslı kadın, yine dehşet vücutlu çapkın-hain-ukala-şımarık-bruce willis gülümseyişli, zengin mimar adam.Yok böyle şeyler, yokk!Artık kızlar 18inde selülitleniyo, erkekler üçgen vücut yerine bira göbeği yapmakla uğraşıyo..Canım çok sıkıldı.Bitti.

5 Ağustos 2004

???

Şaşkınlık içindeyim!Demek atalarımız hakakten doğru söylemiş beterin beteri var diye. Can sıkıntısını özlüyorum yaa!Tam anlamıyla bir officegirl oldum burda.Onu getirir misin, bunu götürür müsün,şunun fotokopisini alır mısın,şunu tablo yapar mısın AYYYY!! Yalnız şunu öğrendim burda 4 günde: KESSİNLİKLE Türk firmasında çalışılmaz. İnsan Kaynakları şimdi ücret artışlarıyla uğraşıyor, kimsenin duymaması gereken meblağları duyuyorum ben de bu arada, üç kuruşa çalıştırıyorlar insanları. Plazasına bakınca da bişiy sanar insan. Varsa yoksa yabancı firmalarda varmış. Annem kesin onlara yan gelirler de veriyorlardır diyor ama bilmiyorum öyle midir.Biraz araştırma yapıp öğrenicem. Çalışan herkesin CV'lerini inceliyorum burda, en iyi üniv. İst Üni!Afyon Karahisar mı istersin, Sakarya Dumlupınar mı.. En azından bunları öğreniyorum, biraz da moralim yerine geliyo. Koca holdingde iki üç iyi üniversiteli olduğuna göre onlar başka yerlerde, yani ben de başka yerde iş bulabilirim!Değil mi..Evet öyle. Neyse girmem gereken otomasyon bilgileri var, kim geç gelmiş kim erken çıkmış tablo yapıyorum. Allah bana kolaylık versin.

28 Temmuz 2004

LeGeSe

Bugün, daha doğrusu yarım saat sonra Liselere Giriş Sınavı, nam-ı diğer LGS açıklanacak. Kardeşi bu sınava girmiş ve şu an da interneti bağlı olan bir kişi olarak tabii ki sınavın sonuçlarını öğrenme görevi bana düştü. Garip, ama heyecanlanamıyorum. Ben ÖSS'de de heyecanlanamamıştım zaten..Heyecan özürlüyüm.
"Turkcell aboneleri, sonuçları SMS ile öğrenebileceklerdir. Bunun için “OKS” yazıp boşluk bıraktıktan sonra 11 haneli T.C. kimlik numaralarını (aday numaralarını) yazacaklar ve 7644'e göndereceklerdir. Sonuçlar açıklanmadan önce SMS gönderildiği takdirde, açıklama saatinde sonuçlar otomatik olarak cep telefonuna gönderilecektir. " Bu Karamehmet ne akıllı bir adam ki bu kadar cin pazarlamacıları işe aldırtmış..Turkcell hala Karamehmet'in, di mi? Amaan, kiminse kimin. Onların parası bizi yoruyor işte..
Bizim ofisteki hatun dolanıp duruyor etrafta. Ben de çok önemli bir iş yapıyor gibi ciddi görünüyorum ki iş vermesin. Hah, inandı da gitti kendi yapmaya her ne ise yapılacak olan.
25 dk kaldı sınavın açıklanmasına. Kötü bir abla mıyım ben? Niye meraklanmıyorum yaa? AAA çok kınadım kendimi şincik..24 dk. Napsam da zaman geçse? Du bi sözlük açayım, geçer..

26 Temmuz 2004

bomboş bir gün..

Kocca bir pazartesi geçti gitti sayılır..Bugün bizim hatun yine gelmedi işe, saat 10 gibi aradım uykulu uykulu açıp yok ben bugün de izinliyim dedi. Yapılacak bir sürü iş kuyrukta bekliyor, hatun izin almış..İyi valla, ben de her gün eşşek gibi kalkıp geliyim buralara.Neyse ama, biticek bu işkence haftaya. Sabahtan beri bunun provasını yapıyorum, az sonra Insan Kaynaklari'na gidip ya beni pazarlama-satış vs gibi bir bölüme alın ya da bana elveda deyin diycem. Onlar da yapma etme canımızsın diyecek ama ben gözlerinin yaşına bakmıycam, hohoyt. Emin ol öyle derler..Haftaya da başka bir yerde staj, en azından ortam değişikliği olur, ordan sıkınlıncaya kadar da 1 hafta falan geçer. Hadi kızım, daha fazla erteleyemezsin. Şimdi gidiyorsun ve konuşuyorsun. Neymiş, korkunun ecele faidesi yokmuş.
A bu arada template değişikliği yaptım, bombomboş bir gün sayılmazdı yani. Kendimle ilgili de bir gerçeği keşfettim, benden web designer falan olmaz, olamaz..Kulaklarım kızardı iki renk değiştiricem diye. Hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum, Allah elinize gözünüze zeval vermesin.
Gidiyorruuumm..Ve gittim.

25 Temmuz 2004

pazar pazar

Bir pazar günü daha geçmek bilmiyor..Eskiden haftasonları ne kadar uzundu, şimdiyse göz açıp kapayıncaya kadar geçip gidiyor. Zaten pazar haftasonu da sayılmaz, yarın pazartesi diye erkenden depresyonlara giriliyor çünkü. Neyse, cuma akşamı bir güzel dağıttık kız kıza, pek özlemişim. Bu arada Neva'ya bir daha gidilmeyecek, DJ olacak keltoş bir sevgili bulmuş iyi ki, list'i de koymuş oraya shuffle yapıp duruyor. Daha beteri bütün bir gece nostalji yapması. Gittik yanına napıosun koçum dj demeye, hatundan sadece tek gözünü ayırarak baktı bize ve yeni bişeyler çalsana cicim dj yakarışlarımıza "o dedikleriniz daha piyasaya çıkmadı, radyolarda çalıyo bi tek" diyerek cevap verdi ve bizi mide boşluğumuzdan vurdu!çıkmadı daha?!peki..nereye çıkmadı yaw? neyse bak düşününce sinirleniyorum, salak herife bir laf sokamadık diye. cumartesi de hiçbirşey yapmadan geçti sanırım, ya da birşey yaptıysam da hatırlamıyorum şimdi. yarın pazartesi..yarın iş günü..yarın staj günü..ama sondan 5. staj günü! istifa edeceğim..arkamdan çok ağlayacaklar ama ben kararımı verdim, oh bee.. ay ne kadar dağınık bir post oldu bu böyle, aynen kafamın içi gibi..

20 Temmuz 2004

hangi gün?

hangi gündeyiz bilmiyorum.ama bunun dışında içinde bulunduğumuz zamanla ilgili pek gerekli ve değerli bilgilere sahibim.mesela yılın 30.haftası içindeyiz.bugün ayın 20si.yaz işkencemin 12.gününün bitmesine 2 saat 12 dk kaldı.şimdi 11.10.ben ekrana boş boş bakmaya devam ettikçe dakikalar ilerliyor.fazla boş baktım galiba, ofisteki hatun da bana bakıyor. çaycı teyze çay getirdi,bütün sevimliliğimle gülümsedim ona.ofiste küçük insanlarla iyi iletişim kurmalısınız,sizi mahvedebilecek güce sahiptirler çünkü. kötü bir çayı var buranın, içimi bulandırıyor.bunalıyorum, bulanıyorum..2 saat 8 dk kaldı..