24 Mart 2010

Bu firariyi ordan bulduğm

24.03.2010 @Radikal:

Cezaevinden iki ay önce firar eden 'Örümcek adam' (Ömer Kaşık) Alanya'da saklandığı emlakçıda yakalandı. Polis, 25 yaşındaki firarinin internetteki sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki profilinde yer alan fotoğraflarının hepsinin aynı bölgede çekilmiş olmasından yola çıkarak adrese ulaştı.

Türk polisi de sonunda İngiliz ve Amerikalı meslektaşlarından ilham alarak suçluların peşine facebok'tan düşmeye başlamış. Sanal suçlar/takip dairesi -öyle bir birim vardır herhalde- bütün gün oturup facebok profillerini ve fotoğrafları mı geziyor acaba?
"Burda çirkin/dötüm gibi çıkmış."
"Bak burası güzelmiş, ipnetor nerelerde geziyor."
"Uff böyle manitam olacaksa dünya kadar borcum olsun."

Bakınız terbiyeli polis monologları yaptım, zira %90'ı badem bıyıklı artık. Çorba/sigara parası istemeyi bilirler ama cumalarından da eksik kalmazlar. Perhiz vs. lahana turşusu.

23 Mart 2010

Ben Bugün Vol.2

Ben bugün siz izinliyken atılan maillerin okunma gerekliliği olmadığını öğrendim.

LSR : XX Hanım, sizden güncel maliyet bilgisi istemiştim, halen geri dönmediniz?
XX : Mail mi attınız, ben görmedim ki öyle birşey.
LSR : Geçen hafta atmıştım, 18'inde.
XX : Aaa ben izinliyken atmışsınız.
LSR : Siz izinliyken attığım mailler sayılmıyorsa bir daha atayım aynını isterseniz?!?
XX : Yok tamam, okurum şimdi ben onu.
LSR : ... Sağolun...

Öğrencisin sen, tepkisiz kal!!!

11.12.2009 @ Radikal:

25 Kasım'daki kamu emekçilerinin iş bırakma eyleminde öğretmenlerine destek için okul önünde mini bir yürüyüş düzenleyen Profilo Anadolu Meslek Lisesi'nden bir grup öğrenciye 3 gün uzaklaştırma cezası verildi. Eyleme giden memurlara soruşturma açıldığına dair bir bilgi ise kamuoyuna yansımadı.

13.01.2010 @
Radikal:

Çukurova Üniversitesi’ndeki Fevzi Çakmak Öğrenci Yurdu’nun yemekhanesinde kendilerine at ve eşek eti yedirilmesini protesto eden öğrencilerden sekizi hakkında yurt yönetimi soruşturma açtı. Soruşturmada öğrencilerin protesto eyleminde attıkları ‘İnsanca bir yurt istiyoruz’, ‘Yemekhane kamulaştırılsın taşeron firma istemiyoruz’ sloganları suçlama konusu yapıldı. Soruşturma evrakında öğrencilerin attıkları sloganlarla yurt müdürünün küçük düşürüldüğü de iddia edildi.

12.02.2010 @ Radikal:

Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığı, TEKEL işçilerine destek vermek için Beytepe Kampusu Öğretim Üyeleri kafeteryasında eylem yapan 96 öğrenciye hakkında soruşturma başlattı. Üniversite, bu soruşturmayla da yetinmedi ve öğrencileri velilerine bir yazıyla şikâyet etti.

18.03.2010 @ Radikal:

Çekmeköy Mehmetçik Lisesi’nde Tekel işçilerine destek vermek için okul bahçesinde eylem yapan öğrencilerden 24’ü ellerine tasdikname verilip okuldan atıldı. Öğrenciler ve veliler şaşkın. Velilerin avukatı Özgür Urfa “Üniversitede bile eylemden dolayı öğrencileri okuldan atmıyorlar” derken İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün verdiği cezayı ağır buldu.

18.03.2010 @Radikal:

Hacettepe Beytepe ve ODTÜ kampüslerindeki otobüs duraklarında toplanan ve "Öğrenci Kollektifi" üyesi olduklarını belirten bir grup öğrenci, gelen otobüslere kart basmadan binmek istedi. Bunun üzerine, araçlarını hareket ettirmeyen otobüs şoförleri durumu polise bildirdi. ODTÜ ve Beytepe yerleşkelerine sevk edilen çok sayıda çevik kuvvet polisi otobüslberdeki öğrencileri gözaltına aldı. ODTÜ’de 99, Beytepe’de ise 28 kişi olmak üzere toplam 127 öğrencinin gözaltına alındığı öğrenildi.

Ağacı yaşken eğmek yerine toptan dalını budağını kırmak daha revaçta bir süredir. Polis devletiyiz zaten de, korku devleti de olduk gitti, hadi geçmiş ossuun.

Otoportre

Pan's Labyrinth ve Hellboy'un da yönetmeni olan Guillermo del Toro, J.R.R. Tolkien'in Orta Dünyasının temellerini attığı Hobbit kitabını filme aktaran yönetmen olacakmış. Adamın diğer işlerine bakıldığından bol efektli ve kaotik bir film olacak gibi ki Smaug'u hakkıyla ekrana yansıtabilmek için gerekli özellikler bunlar. Beni bu yazıyı yazmaya iten sebep ise başka. Hellboy'u bu adamdan başkası çekemezmiş hakkaten, ne dersiniz?

Pek bir Sivil Toplum Kuruluşları

22.03.2010 @ Radikal:

Kendilerini sivil toplum örgütü olarak niteleyen bir grup örgüt eşcinselliği 'hastalık' olarak tanımlayarak büyük tepki toplayan Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'a destek mektubu gönderdi.

İHH İnsani Yardım Vakfı, İnsan ve Medeniyet Hareketi, İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, Medeniyet Derneği, ÖNDER ve MAZLUMDER’in de bulunduğu sivil toplum kuruluşlarından oluşan Hayata Çağrı Platformu’nun temsilcileri, eşcinselliği 'hastalık' olarak tanımlayan Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'a destek mektubu gönderdi. Mektupta, herkesin eşcinsel olmayı tercih etmesi durumunda yeryüzünde hayatın mümkün olmayacağı vurgulandı ve Kavaf'tan tutumundan vazgeçmemesi istendi.

Dün Yemen'deki kadın müsvetteleri ile ilgili yazdığım yazıdan sonra bugünkü gazetede gördüğüm bu haber bir dejavu etkisi yaşattı, haber fotoğraflarına bakarsanız neden bahsettiğimi daha net görebilirsiniz. Söylüyorum hep, bu tür zihinler parayı buldukça, rahata alıştıkça milletin götüyle başıyla uğraşmaya başlıyor. We need a Robin Hood. 

22 Mart 2010

Renk-ahenk

Sayısal teorimi ve içinden çıkamadığım ikilemimi daha önce sizlerle paylaşmış idim. Rahat batması kaynaklı problemlerimden bir diğerini bugün yastık altından çıkarttım. Bir möhendizle yapılan tartışma sonucu azcık çürütüldü ama olsun, teori benim teorim, değiştirir değiştirir sürerim ki ben bunu.
Şimdi şöyle ki, ben bir portakala baktığımda da, güneşe baktığımda da, kavunun içine baktığımda da aynı rengin tonlarını görüp buna turuncu diyorum. Velev sen okuyucu, bütün bu saydıklarıma bakıp sen de turuncu diyorsun, değil mi? Ama benim gördüğüm turuncuyla senin turuncunun bir olduğundan, birbirimizin kafasının içine girmedikçe nasıl emin olabiliriz? Belki benim pembe diye adlandırdığım renk tonu olarak algılıyorsundur sen güneşi de, "Güneş turuncu olur" diye öğrendiğinden ona ve ona benzeyen bütün renklere turuncu diyorsundur?
Buna cevap, "iletişim kurabilmek adına geliştirdiğimiz soyutlama yeteneği" oldu; bütün kırmızılara kırmızı diyemeseydik ya da bütün köpeklere köpek; her birini detaylarından ayrıştıramadan birbirinden farklı olarak ele alabilseydik ancak (Burada örnek olarak Borges'in Funes de Memorious öyküsü geldi) iletişim kurmak güçleşecekti belki ama Nietzsche'nin iddiasına göre sanattan ve hayattan çok daha fazla zevk alabilecektik. İşbu soyutlama yeteneği, iki kişinin turuncusu farklı olsa bile aynı isimle anılmasıyla sonuçlanıyor. Burada örnek olarak köpeği veremiyoruz, ellemek suretiyle algılanabilecek varlıklar değil de kavramsal varlıklar benim teorime konu oluyor çünkü. Renklerin ölçülemeyecek birşey olduğu varsayımında bulunarak oluşturmuşken teorimin temelini, "Renkleri ölçmek mümkün ki" yorumuyla inşaatımın iskeleti devrildi ama olsun; ölçülemeyecek birşey bulur bulmaz kelimeleri değiştirerek yeni bir teorinin mimarı olmazsam da ne olayım.

TRT Ayın Gayın

Hayırlı uğurlu olsuun, sonunda nurtopu gibi Arapça TRT'miz de oluyor, ne mutlu bizlere! Hasret bitiyor, 4 Nisan'dan itibaren herkes hoca dillerinde televizyon izleyebiliyor!!!
Bu kutlu haberi tee Ürdün'lerden bizi muştulayan überinsan Bülent Arınç, bizleri o biricik pişkin gülümsemesinden de mahrum bırakmayarak cömertliğini gözler önüne sermiş. Ne mutlu Elif Be Te Se diyene!!!

Yemen'in Kadınları

22.03.2010 @ Radikal:


Yemenli kadınlar çocuk evliliğinin yasaklanmasına karşı


Kaide'nin yeni kalesi olarak görülen Yemen'de hükümet 17 yaş altındaki kızların evlendirilmesini yasaklamaya kalkışınca aşırı İslamcı kadınlar ayaklandı. İslamcı muhalefet partilerinin kampanya yapıp, otobüslerle başkent Sanaa'daki meclis binasının önüne getirdiği binlerce çarşaflı kadın 
'Allah'ın izin verdiğini yasaklamayın', 'Haklar ve özgürlükler kisvesiyle Şeriat'ı çiğnemeyin' yazılı pankartlar açtı.

Kadının kadına ettiği kötülüğü başka kimse etmiyor hakkaten. Afrika'daki kadın kürtajlarında da yeğenini kaçırıp kaçırıp sünnet ettiren kadın, Yemen'de de 8 yaşında başlık parası için evlendirdiği çocuğu 12'sinde doğum yaparken ölen kadın, üniversitede de deri pantalon giyip dekoltesini erkek öğrencilere doğru gülümseyerek sunarken kızları azarlayıp en yüksek B veren kadın, ofiste de mobbing'in bokunu çıkarıp elemanını ağlatan kadın. "Ben çektim o da çeksin" midir altta yatan dürtü, rekabet midir, kendini birilerine ya da kendisine kanıtlama ihtiyacı mıdır ya da sırf ego tatmini midir bilmiyorum. Belki hepsi, belki hiçbiri. Ama Yemen'deki kadın protestocuların söyledikleri bir cümle; “Nasıl yani? Şimdi bizi kim alacak? Şu insan hakları örgütlerindeki kadınlara bakın, hepsi 40 yaşında ve evde kalmışlar” pek bir GERİZEKALICA değil mi?

17 Mart 2010

Trend Alarmamı

Eyy yurdumun moda aşığı genç insanları!!
Geçen yaz popüler diye Wayfarer ve türlü çakmalarını taktınız dolandınız, hani güzel diye birşey demedim.
Ama bu yıl tutup bu çay tabaklarından görürsem gözünüzde, lafımı esirgemeyeceğim bilmiş olasınız.

16 Mart 2010

İş yazışması

Şu ofiste, ilk karşılaşmamızın üzerinden bu kadar zaman geçmesine rağmen her seferinde beni böylesine güldüren şundan başka birşey yok;

Ali Bey,

We have considered bla bla bla but bla bla bla also bla bla bla.
As a conclusion bla bla bla

Regards,
Muhittin

Gerçek Kesit - Bir KPSS Sorusu

Behlül, dayısı Adnan, onun genç ve güzel karısı Bihter ve dayısının çocukları Nihal ve Bülent ve onların dadısı Deniz Hanım ile aynı köşte yaşamakta olan ahlaksız bir adamdır. 
Behlül’ün yengesi Bihter bir gün köşkün üst katındaki banyoda yıkanmak ister, ancak banyonun kapısını kilitlemeyi unutur. Bu durumdan haberi olmayan Behlül de banyoya girer. Behlül önce Bihter’in her zaman kullandığı şampuanın kokusunu algılar sonra da Bihter’i uygunsuz vaziyette görür. Bu istenmeyen bir ilişkinin başlangıcı olur. Bu yaşantıdan sonra Behlül ne zaman Bihter’in şampuanının kokusunu duysa telaşlanma tepkileri göstermeye başlar.” 

18. Yukarıda verilen örnekte Bihter Behlül için ne tür bir uyarıcıdır? 

a)Nötr
b) Koşullu
c) Şartsız
d) Baştan çıkarıcı
e) Şartlı

14 Mart 2010

Ben Bugün Vol.1

Ben bugün buruşuk bir yavru köpek sevdim, bacağıma tırmanmasına izin verdim, hatta kızım Mina'yı korkuttuğu için kucağıma alıp uzaklaştırıp kışkışladım. Bunlardan sonra kendisinin bir pitbull olduğunu öğrendiğimde uçukladım. Klasik geyik vardır ya, "Herşeyin yavrusu güzel" diye. Hah, işte o cidden doğruymuş.

13 Mart 2010

Reality Show

Hitler boşuna uğraşmış gaz odasıyla, toplu katliamlarla filan. Köklerini kazımak istiyorduysa Yahudi ırkının, kadınların her birinin bir normal doğum izlemesini sağlamak yeterli olurmuş bence.
Bugün bir doğum izledim ve hayatım değişti, anne&baba üzgünüm ama soyumuz tükenecek. Gördüklerimden sonra sitseniz doğurmam.

11 Mart 2010

Sshh

Şekerbank'ın sessiz reklamıyla ilk karşılaştığında kedilerden biri kumandanın üstüne yattı da mute mu oldu diye düşünen bir ben değilimdir, di mi?

10 Mart 2010

Feyzbuk feyzbuk, bu katili ordan buldum!!

10.03.2010 @Radikal:

Facebook’a koyduğu genç erkek fotoğrafıyla Ashleigh Hall adlı genç kızla geçen ekimde tanışan, ardından kızı kaçırarak tecavüz ettikten sonra boğarak öldüren ve cesedi bir tarlaya atan Peter Chapman, önceki gün hâkim önüne çıktı. Asgari 35 yıllık ömür boyu hapis cezası alan Chapman’ın başka birine tecavüzden de sabıkalı olduğu ortaya çıktı. 

Uzun uzun sosyolojik analiz yapacak değilim, fakat teenager kardeşimin söylediğine göre Türkiye'de de facebok üzerinden tanışıp görüşen insanlar varmış, hatta yeni gençlik arasında oldukça yaygın bir uygulamaymış "facebok'tan karı/herif düşürmek". Sevgili üstad İsmail YK birşey biliyor da söylüyor demek ki. İnternette gerçek kimliklerimizi saklamak konusunda had safhada paranoyakça yetiştirilmiş bir dönemin evlatlarından olan ben, tanımadığım insanların ne ekleme taleplerini kabul eder ne de mesajlarına cevap verirken içinde bulunduğumuz şu sosyalleşme çılgını dönemin mantıksızlığını ve cüretkarlığını anlamakta da zorlanıyorum. 90'lı yıllarda IRC çılgınlığına kapılmışken kendi ismimi bile söylemez de Hale derdim millete, Hale kimse artık?! İnsan kataloglarının birinin modası geçmeden diğer patlama yapıyor; 80630, yonja, hi5, alternatip, elektrikidaresi, sosyomat, facebok... hepsine girip çıktım, köşelerini yokladım/kokladım eyvallah ama birinden de biriyle buluşayım da belki iş çıkar kafasına girmedim, girmem. Yaşlandığımı buradan mı anlasam ki?

8 Mart 2010

Çay & Kahve & Sıvı Sabun

Yan tarafta sekreter, çaycı kızı neden günde 2 değil 3 defa çay demlediği için sorguluyor. Çay tüketimi çok oluyormuş, maliyet artıyormuş. Ofise Türk kahvesi alınmadığına, istiyorsak kendimiz aldığımıza da dikkat çekerim. Cuma günü de sıvı sabunun çok fazla tüketildiğinden bahsedip su katmaktan bahsediyorlardı.
Ufak tefek hesaplar beni benden alıyor, içim dışım bulanıyor, ofis dolabında bira, ice tea, kola bulunan insanlar çok fena nazarıma geliyor.

5 Mart 2010

Bir amme hizmeti olarak telefon numarası dağıtmak

İş telefonu hattını kullanıp ota boka bu numarayı veren insanlar! Benim hattımın eski sahibi niyetine hepinize söylüyorum; sizin ağzınıza tüküreyim!!!
Günde 15 tane Kartal'daki, Bayrampaşa'daki, Gaziosmanpaşa'daki Bilmemne Ucuzluk Marketi'nin domatesin ve biberin kilosunda yaptıkları inanılmaz indirimleri duyurdukları mesajı almaktan bıktım!!!
Günde 10 tane banka reklam mesajı almaktan bıktım!!!
Günde 5 tane cep telefonu operatörü mesajı almaktan da bıktım!!!
Ha bir de günde 2 kere kredi kartı limiti yükseltmek için banka tarafından, günde 1 kere de kampanyalarını anlatmak için Turkcell tarafından aranmaktan bıktım!!!
Nasıl olsa bu hat gelip geçici diyerek bunca spam'i hatta musallat eden sizlere en büyük bedduam şudur ki 10 yıl aynı yerde çalışın, kendi spam'inizi kendiniz karşılayın da görün gününüzü.

4 Mart 2010

Tatu

Sonunda dövmelerime kavuştum! Amma ve lakin, beğendiğim telefonun modelini yazdığımda bile piyasadan silip süpürdüğünüz için neye benzediklerinden bahsedemiyciğim. Ortalıkta klon gibi dolanmayalım sonra :p
Ahmet the dövmeci benden de referanslı artıkın, bence gidin Drop Tattoo'ya, aynalara bakmaya doyamayın sonra da!

1 Mart 2010

Ders

Eşşek kadar oldum, hala öğrenemediğim şeyler var. Mesela biri de şu ki insanı kadın/erkek değil de insan olarak görmek için oldukça yüksek IQ, EQ ve birikim gerekiyormuş ki bu özellikler de çevrendeki 3-5 insanda var diye herkeste var sanmayacakmışsın. İnsanları default olarak normal değil default hırbo olarak algılamak da daha garantili bir yöntemmiş. Dediğimi yapın, yaptığımı değil.