31 Mart 2009

Pamuk Eller Cebe!

Google'da birkaç gündür "Alice fatura öğrenme" diye aratan Almanya'dan bağlanan arkadaş...
Ödeyeceksen hepsini detaylı olarak maille gönderebilirim.
Yem olması açısından söylüyorum; son doğalgaz faturam 209 TL idi. ADSL de 45,5 TL. Nasıl, heyecanlandın mı beybi?
Daha fazlasını öğrenmek istiyorsan çeki görelim.

Hoşgelmiş bahar

Öğle arası Kandilli İskelesi'nin dibinde, deniz kenarında, montumu çıkarıp güneş gözlüğümü takıp balığımı yedikten ve dönüşte arabanın camını açıp püfür püfür estirdiğimden artık gönül rahatlığıyla söyleyebilirim:
Bahar geldi!!!

I love my lungs

Yaklaşık 2 aydan sonra dün açık paket elime gelince 1 tane yakayım dedim. Tek nefes çekip söndürdüm. Ağzımın içindeki rezil tadı bunca senedir nasıl sevmişim diye kendime şaştım. Anladım ki;
Ben sigarayı gerçekten bırakmışım.

Unsafe Office istiyorum!

Bu Safe@Office sıktı artık. Gün içinde en çok takip ettiğim blogların sayfalarını bile açtırmamaya başladı. Reader'dan okuyorum ama sıra yorum yazmaya gelince sayfanın açılmasıyla engellenmesi bir oluyor. O esnada el çabukluğuyla "Yorum" butonuna basabilirsem ne ala. Delireceğim. Var mıdır buna bir çözüm bilen?


Örnek; Ceset'in sayfasını açmaya çalıştığında La Santa Roja'nın karşılaştığı nahoş pencere.

30 Mart 2009

NPS

Need Por Speed (İspanyolca'mız da var :p) gibi birşey mi sandınız?
Hohoyt!
Bildiğimiz Nizam Pide Salonu imiş bu. Logo yapmışlar. Ya da yıllardır var ama ben ilk defa ayık halde orda yemek yediğim için yeni farkettim :p

29 Mart 2009

Alış-veriş


Threadless'tan son indirim çağrısı!
Yarın son gün, $5'lık tshirtleri kaçırmayın.

Sabır

Kendinizi tutup tutup, alttan alıp alıp, içinize atıp atıp, dişinizi sıkıp sıkıp, içten içe yiyip bitirip, banyoda ağlayıp ağlayıp, dışarda gülüp gülüp, en sonunda dayanamayıp saçma sapan bir yerde patladığınız olur mu?

Benim çok olur...

27 Mart 2009

Bald

Yaşlılıktan saçları dökülüp iyice seyrelip de kafa derileri görünen kadınlar var ya...
Çok korkutuyorlar beni.
Bir kadın saçsız kalmamalı :(

26 Mart 2009

Kifayetsiz Dil

İnsan duygularının doğruluğundan nasıl emin olur acaba?
Demem o ki, mutlu olduğumuzu düşünüyoruz mesela. Diğer insanların tanımladıkları "mutluluk"la aynı mı hissettiklerimiz? Üzgün olduğumuzu düşünürken diğerlerinin üzüntüsüyle bizim üzüntümüz aynı mıdır? Başkalarının beyninin, kalbinin içine girip onun hislerini hissedemeyeceğimize göre duygu gibi garip bir şeye nasıl kalıp olarak isim takabiliyoruz?

- N'aber Ayşaa?
- Çok mutluyum gıı, Sayısal'ı tutturdum.

Ayşa'nın "mutluluğu" ile senin Sayısal'ı tutturduğunda hissedeceğin mutluluk bir mi? İkisine de mutluluk denivermiş işte.

- Nasıl gidiyor Hamit?
- Çok üzgünüm, ceylan gözlüm bal dudaklım ayva göbeklim beni terketti. Öküzmüşüm de.

Hamit öküzünün üzüntüsü ile sizin "Üzgünüm" lafını söyleyebileceğiniz herhangi bir durumdaki hisleriniz aynı mı? İkiniz de "üzgün"sünüz işte.

Duyguları kelimeleri kullanarak, terimsel ifade etmek ne garip. İnsanlar aya bile çıktılar da kendi dillerinin kifayetsizliğine bir çare bulamadılar.

Ne alakası var?!

Uğur Dündar'ı severim. Çocukluğumdan bir hatıra gibi gelir. Hiçbir ülkede araştırmacı gazetecilerin herşeyi araştır(a)maması gibi o da herşeyi araştırmaz, ama arada ses getirecek ve nispeten zararsız birkaç konu bulur, altını deşer, programına koyar, bunlarla bile birilerini kızdırır. Bu olanlar bir birikimin eseri mi, yeni bir çukur mu deşmeye başladı Mr.Dündar bilmiyorum, ama bir adamın karısı tarafından aldatılması iddiasının Ergenekon davası iddianamesinde ne işi var onu anlayabilmiş değilim. Kaldı ki böyle bir iddianın, cart diye halka açıklanması da garip. Türk insanının "namus"u çok kıymetlidir ya, hem de Uğur Dündar gibi her kesimden insanın güvendiği, sevdiği, takip ettiği bir insana böyle bir iftira, en iyi ihtimalle yargıya olan tepkiyi arttıracak. E istenilen bu OK de, Ergenekon davasının hükümet güdümlü olduğunu düşünmeyen yok, kendilerinin de bu tepkiden nasiplerini almayacaklarından nasıl bu kadar emin olabiliyorlar? Sonuçta oy tabanları hala bu tür şeyleri hayat memat meselesi yapan saf salaklardan oluşuyor. İlginç...
Öte yandan bir erkeğin karısı tarafından aldatıldığının iması dahi intihar edecek kadar korkunç, ölümcül, dünyayı başına yıktıracak birşey midir? Nedir bu abartı Sayın Dündar? Herkes sömürdü milletin onur, gurur, haysiyet duygusunu gerçi. Azcık da sen sebeplen n'olacak... Ama son cümleleri de ne acı:

Namusuma kurşun sıkıldı: Bu bizim yargımızın Ergenekon iddianamesini hazırlayan savcılar benim onuruma, şerefime aile namusuma kurşun sıktı.B TV'nin haber müdürünün bir mailinde yazanlar: Uğur Dündar ve Aydın Doğan ile ilgili ciddi belgeler ve fotoğraflar vardı. Mesela Uğur Dündar'ın aile ilişkileri. Karısının sürekli Brezilya'ya gidişi...İntihar ederim: Benim eşim evlendikten sonra hiç bir zaman tek başına yurt dışına çıkmadığı gibi hayatında Brezilya'ya gitmedi. Evliliğimiz döneminde Brezilya'ya gittiğini biri çıksın ispat etsin. Ben şu dakikada görevimi bırakacağım. Hatta intihar bile ederim. Bu namus meselesi.Yandaş basına malzeme: Birisi iftira atacak ve siz savcı olarak onun peşine düşmek varken onu aynen alacak ve onu yandaş basının kullanması için malzeme hazırlayacaksınız. Bunun ergenekon davası ile ne ilgisi var.Namusum beş paralık ediliyor: Aile namusumuz şerefimiz beş paralık edilmek isteniyor. Ben Sayın Başbakana sesleniyorum, Sayın Başbakanın temiz olduğuna inandığım yüreğine sesleniyorum. Sayın Başbakan Emine Hanım'ın sık sık Brezilya'ya gittiğine dair size bir iftira atılsa, aile namusunuz karalanmak isterse ne yaparsınız.Bari gelin öldürün: Sayın Savcı size sesleniyorum. Bunun altına nasıl imza atarsınız... Vicdanı nasırlaşmamış cesareti prangalanmamış bütün hukuk adamlarına sesleniyorum; biri bizim namusumuzla oynarsa bunun hesabını yargıda sorarız. Ama yargı bunu yaparsa ne yapacağız...Bari gelin öldürün...

25 Mart 2009

Solo Solo Solooo

Bu sabah bir otobüs arkasında gördüğüm ve Solo'nun açık hava reklam kampanyasının bir parçası olan ilan, "“Kim olursak olalım, hepimiz aynı yere geliriz ve hep Solo’yu buluruz” sloganı; daha bir ergenkene bir arkadaşımın evinde, tuvalet kapısında gördüğüm el yapımı posteri hatırlattı bana:
"Tuvaletten çıktığında hissettiğin geçici başarı hissiyle şımarma."

Çocuk o zamandan hayatın anlamını çözmüş...

24 Mart 2009

Şüphe

Bazen cidden kendimden ve zekamdan şüphe ediyorum.

23.03.2009 @Radikal:
Başbakan Erdoğan Bolu’dan Baykal’a yüklendi: Sayın Baykal, geç onu geç. Bu ülke hukuk devleti, burası guguk devleti değil.

Ne demek istiyor şimdi bu adam? Guguk ne, nerden çıkardın, nasıl bir bağlantı kurdun, nasıl çalışıyor senin kafan, laf olsun torba dolsun nereye kadar, neden mantıklı tek bir cümle kurmuyorsun, sen mantıklısın da ben mi anlamıyorum, demagojinin tanımını değiştirmeyi mi amaç edindin kendine, ne, kim, nasıl?!
Sen beni aştın RTE. Ben seninle başedemem. Sokağımdaki kenar mahalle gülüyle de başedememiştim zaten.

Gıccık Kız Vol.2

Bir işi delege ederken "Şunu yapalım", "Bunu bitirelim" diyen müdürlere gıcık oluyorum. Gel beraber yapalım a.k., bak bu saate kadar senin raporunla uğraştım!
Direk, karakterli karakterli, insan gibi "Şunu yapar mısın" de!

23 Mart 2009

Gıccık Kız Vol.1

Paltomun boyundan daha uzun bir etek giydiğimde, yürürken eteğin yukarı doğru toplanmasına gıcık oluyorum.
Grrrr!!!

Alice Kiraz

Rüyamda bilgisayarımda adı Milka olan bir DVD izleme programı vardı, salak program DVD-Rip'leri çalıştıramıyordu. Logosu da aynı Milka'nınki gibiydi. Kızıp laptopumu nehire fırlattım. Eve dönüş yolunda sapa yollara daldık, 12-13 yaşlarında bir piç peşimize takıldı, benim burnuma yumruk attı. Öylece durdum. Sabaha karşı olduğundan ve yatağımı yorgan çekiştiren 2 kedi ile paylaşığımdan acıktığıma, totomun açıldığına ve kedilerden en az birinin patisine maruz kaldığıma kanaat getirdim.

Kıssadan hisse, sabaha karşı görülen rüyalar saçmadır.

Emmi


Hep anlatılan, duyduğum, efsane sandığım uçak inince alkışlayan amca Köln uçağında yanımda oturuyordu!
İlk bakışta pek de dikkati çekmeyen bir amcaydı; 65 yaşlarında, pala bıyıklı, mavi pantolon-kahverengi balıksırtı desenli ceket kombinli, kafasını öndeki koltuğa dayayarak uyuyan, verilen her ikramı alan, kulağında kulaklıkla gösterilen diziyi dinleyen, uçak havalanır havalanmaz kemerini çözen, arada kof kof öksüren bir amca. Uçağın inmesiyle birlikte ise içerisinde bulunduğu miskinlikten kurtulup öyle istekle, şehvetle alkışlamaya başladı ki amcaya bir haller geldi. Sağa sola bakıp adeta "Bakın, istediğiniz kadar eleştirin alkışlıyorum! Ben buyum! Hallelujah!" diye haykırarak alkışlamaya devam etti, ya da kendine yandaş aramış da olabilir. Sonra eski miskinliğine büründü. Uçağın tekerleri yere değer değmez kemerini açıp ayağa kalktı, başüstü bagajını alıp koridoru işgal etti.

18 Mart 2009

Her havzun dibi ayn

Uğraştıra uğraştıra verdikleri/aldığım Schengen vizesini kullanmak gerek değil mi?
Birkaç gün yorgunluktan ölüp otel odalarında sürüneceğim. Maksat şirket para kazansın.
Ne güzel, iyi yolculuklar diyenim gani gani...
Tchüs!

Angelina'lar da aldatılır

Vay annasını dünyanın çivisi çıkmış. Boşu boşuna güzelleşmeye, gençleşmeye çalışıyor bu kadınlar. Adam adam olmayınca neye yarasın köfte dudaklar.
Çok gözümden düştün Brad. Çık dışarı! Kart zampara seni...


18.03.2009 @Radikal:

Amerikan magazin dergisi Star'ın sağlam kaynaklardan elde ettiği bilgiye göre Oscar töreninden sonraki hafta Angelina ile Brad Pitt birbirine girdi. Angelina, gündüz eve geldiği zaman çocuklarının yatak odasında Brad Pitt'i ikizlerinin bakıcısına masaj yaparken yakaladı. Bu manzara karşısında çılgına dönen seksi yıldız akciğerlerini parçalayacak şekilde bağırdıktan sonra Brad Pitt'e sağlam bir tokat yapıştırdı ve ardından bakıcıya dönerek, "Hemen defol ve bir daha da bu eve asla gelme" dedi. Olay karşısında şoke olan Brad Pitt ise , "Sadece ona ağrıları için yardımcı olmaya çalışıyordum" dedi.

Bubble!!

Her zaman yastığa başımı koyar koymaz uyumamla ve telefonun alarmı çalar çalmaz yataktan fırlamamla övünürüm. Asla erteleme kullanmam. Bu sabah, hayatımda 3.defa, alarmı kapatıp geri yatmışım. Tatlı tatlı uykudan uyandığımda ise servisin gelmesine 3-4 dk olduğunu farkettim. Hemen şoföre bir mesaj "Ben sabah yokum." Gelsin metro, otobüs çilesi...
İlk defa alarmı kapatıp geri yattığım gün bir salıydı, sallandı. Bir gün önce, pazartesi tatildi (29 Ekim miydi neydi) ve ben o gün evimi taşımıştım. Yorgunluktan gebermek üzere olan bir insan için gayet normal bir durum. Turumcu'nun telefonuyla uyanıp fırlamıştım, gene kaçan servis, gene metro-otobüs...
İkincisinde sanırım akşamdan kalmaydım. Ya da hastaydım. Ya da sevdiceğim hastaydı. Hangisi olursa olsun gene mazur görülebilir bir durum. Üçüncüsü, yani bu sabahki ise tamamen dalga geçmelik. Aerodinamikyar'ın sitesinde gördüğüm kafadan baloncuk patlatmaca olarak nitelendirebileceğim salak oyuna takılıp 02:00'ye kadar oynayıp sonra 06:30'da uyanmayı beklemek en hafif tabiriyle naiflik değil midir?? Türlü türlü oyun oynamışlığım var da şu baloncuk patlatmacalı, sevimli karakterli, 3'lüyü bir araya getirtmeceli oyunlar kadar hiçbirine takılmışlığım yok. Kendimi yaktığım yetmiyor gibi sevdiceğime de gönderiyorum oyunları, linkleri sonra hep birlikte sapıtmaca. Dün gece kaçta yattın bilmiyorum ama affet beni canımın içi :p
Benim gibi bu salak oyunlara bayılanlara önerim, beni en çok oyalayanlardan Zuma ve Chuzzle. Ama crackini bulup kurup bağımlısı olursanız benden bilmeyin. Gidin insan gibi Knight Online filan oynayın, hiç değilse bir komünitenin parçası olursunuz.

17 Mart 2009

Kanıt

Hayatının bir dönemi Boğaziçi'nde ya da çevresinde geçenlere acı duyurudur:
Mandarin kapanmış.

Ahanda krizin cort diye delip geçtiğinin kanıtı.

Kedililere Müjde!



Kendimi gündemden kopmuş, 70 yaşında tonton nene gibi hissettim.
Droncit artık Türkiye'de bulunuyormuş yahu! Boşu boşuna istetiyormuşuz Alamanya'lardan, İngiltere'lerden. Vış...
Turumcu'nun dediği gibi, "Özal sağolsun. Ne istersek alabiliyoruz."
Ya yaa.. Hortlasın Özal mümkünse...

16 Mart 2009

Ohannesburger



Şu kadının 65 yaşında olduğuna kim inanabilir?
Ebenin şeyi yani Nebahat Çehre...

Öneri

Cuma gecesi sızmadan 2 dakika önce aklıma gelen ve sırıtarak uyumama neden olan önerim:
Ruhani Lider yerine Yuhani Lider.
Yeni dönemler için daha uygun değil mi ama?

Stop!

Bu sabah farkettim ki otobüsle bir yere giderken eğer işlek bir durakta ineceksem asla Dur düğmesine ben basmıyorum. Bekliyorum ki millet kalksın, düğmeye bassın, inip yolu açsınlar, ben de teşrif edeyim, kalkıp otobüsten ineyim.
Tembellik mi insan kullanmak mı bilemedim.

13 Mart 2009

13th Friday sıkıntısı

Severim giyinmeyi retro
Ülker olmasaydı yerdim belki Metro
NCIS izleye izleye olacağım bir Jethro
Yıllarca nedir bu diye merak ettiğim şey UND Ro-Ro

Okulda var kapalı da açık da bir sürü kort
Astım oldum ya çekiyorum içime Symbicort
Ne zaman olacağız belli değil ki mort
Excel'de en sevdiğim formül Sort

Haftalardır elimde bir dosya
Artık bıraksam blog okumayı da çalışsam ya
Bu gidişle ne müdürlük kalacak ne para
Ölümüne Galatasaray forza

Aşık Alice der ki acıktım
Yemeğe de kaldı 15 dakika dayanamadım
Açtım çekmeceyi kremalı biskivüyü aldım
Yiyiverecektim de sabahki zor kapanan fermuarı hatırladım

Zihniyete Çay Demle

12.03.2009 @Hürriyet:

Afyonkarahisar'ın ilçelerine ziyaretlerde bulunan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, kendisinden iş isteyen kadınlara “Evdeki işler yetmiyor mu?” karşılığını verdi.

Eskiden sözlerini seçerken az da olsa dikkat eder, modern, laik, eşitlikçi, iyi insan portresi çizmeye çalışırlardı bunlar. Artık en ufak bir beyin süzgecinden geçirmeye de gerek duymuyorlar cümlelerini. Hala AKP şeriatçı parti değil diye saf salak ortada dolaşanlara duyrulur, duymak işlerine gelirse...

12 Mart 2009

Güllü

Biliyorum kızmamam lazım, ekmek parası sonuçta. Ama kızmaktan geri alamıyorum kendimi. Olayı anlatayım size.
2002-2004 yılları arasında kapıcımızın kardeşi temizliğe gelmişti evimize. 2 haftada bir gelir, heryeri temizler, bulaşıkları yıkar, nevresimlerimizi değiştirir, pırıl pırıl yapar giderdi. Sonra ben başka eve taşındım, o zamanki ev arkadaşım para ödemek istemedi, koptuk gitti. Fakat o zamanlar da birsürü arkadaşıma Güllü'yü tavsiye etmiş ve hergün gideceği bir işi olmasını sağlamıştık.
Aradan yıllar geçti, Güllü'yü tekrar buldum. Birkaç aydır 2 haftada bir cuma günleri gelip kedileri odaya kapatıp evi tertemiz ediyor, çamaşırları asıp bulaşık makinesini boşaltıyor, dubleks bir ev olmasına rağmen 4 gibi işlerini bitirip çıkıp gidiyor. O kadar güveniyorum ki ona, evin anahtarını da verdim, girip temizleyip çıkıyor. Süper düper hüper dağınık ev arkadaşımın bile arkasını toplamaya yetişiyor. Mucize yani!
Geçen hafta aradı beni Güllü, cuma günleri için başka bir müşteri daha çıktığını, bize salı günleri gelmesinin uygun olup olmayacağını sordu. Bir müşteri daha kazanmış ne güzel diyerek "Peki, deneyelim bakalım" dedim, ama böyle bir oldu bittiden de hoşlanmadım. Geçen salı geldi, pırıl pırıl yaptı evi gene. Bizim evde oturabildiğimiz yegane zamanlar olan haftasonu geldiğimizde ise 1'i pislik torbası 3 kedi yüzünden evi pok götürüyordu, temizlik onlara yaramıştı yani. Bunun üzerine aradım Güllü'yü, denediğimizi ama olmadığını, haftasonu bizim bir daha ortalığı temizlediğimizi, yine cumaya geçmemiz gerektiğini söyledim. Bizim günümüze talip olan kadın her hafta çağırıyormuş onu, cuma olmazsa da almayacakmış Güllü'yü, "Ne yapayım ki şimdi ben" dedi. "Ne yapacağını ben söyleyemem, sen karar ver "dedim. "O zaman size gelmeyim ben artık" dedi. "İyi, sen bilirsin" dedim. Bir tarafta her hafta alacağı para, diğer tarafta bunun yarısından biraz fazlası (Herkesin verdiğinden fazla para veriyorduk biz). Parayı tercih ettiği için yargılayamam onu, ama kızmaktan da geri duramıyorum işte. Şu anda gittiği bir sürü işi de ben bulmuştum ona, fakir insandan vefa beklemek naiflik sanırım.
Baştan bir daha okudum da, uzuun uzuun da anlatmışım iyi mi, düşündüğümden daha çok bozulmuşum sanırım. Yayınlasam mı diye tereddüt ettim şimdi. Neyse her zaman mantıklı yazılar yazacak değilim ya :p

My Guys!



Meredith Dittmar ismini daha yeni duydum sayılır ama yaptığı işleri gördüğümde kendisinin en yakın arkadaşı olmayı istedim. My Guys dediği ve kendi yarattığı karakterleri ve bu karakterleri kullanarak yaptığı panolar için 2 ay aç gezebilirim. 3 de olabilir.
Ne büyük bir şans ki Tünel'de yeni açılan Milk isimli mekanda kısa bir süreliğine (5-28 Mart 2009) bu çılgın bağyanın işlerini görebilir ve ruhunuzu doyurabilirsiniz. Satın alma imkanı da var ama neyse... Bu bloğu okuyanlardan çıkarıp şraak diye $550 verebilecek olan olduğunu sanmıyorum. Varsa bana mail atsın, kendisi ruh eşim olabilir.

- Nerde bu Milk be?!
- Yazıcam çatlama. Galip Dede Caddesi, Balkon Çıkmazı, No:8/A, Tünel. Sanki şimdi şıp diye bulacaksın peh!


11 Mart 2009

5 dakikalık mola

Daha 16 yaşındaki stajerimizin böbrek yetmezliği çektiğini ve 3 ayda bir diyalize bağlandığını öğrendim az önce. Ya çok klişe ama hayatımıza girip çıkan insanların ne dertleri var, hiç mi hiç haberimiz yok. Ne dertleri, ne hayalleri, ne umutları, ne hırsları, ne yılgınlıkları, ne mutlulukları var hiiiç bilmiyoruz. İşin kötüsü bilmeye de çalışmıyoruz. Ben de bu kendi içime döndüğüm 5 dakikanın sonunda unutacağım ve bir sonraki şoka kadar umursamayacağım.
İnsan denen varlık mı rezil birşey yoksa hayat mı boktan bilemedim.

Mizahçıları Sevelim, Onları Koruyalım

9 Mart 2009

Kankaa

Tanı

Allerjik astımmışım.
Vatana millete hayırlı olsun.
Derhal iş ve ev değişikliği yapmam gerekiyor. Tüysüz, tozsuz bir iş ve yerden ısıtmasız bir ev. Mina ve Üzüm ağzımın içinde yatmaya devam edecek ama... Onlarınki tüy değil cennet partikülü :p

Memleketimden politikacı manzaraları

* Enerji Bakan Hilmi Güler, "Karlı bir havada bakanlığın bahçesine güneş panelini kurduk. Ardından ise hamsileri üstüne dizerek hamsi ızgara yaptık. Hamsiler çok güzel kızardı. Bu panelleri böylece denemiş olduk" dedi.

* Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Gaziantep’te yerel basınla buluşma toplantısında doların tırmanışıyla ilgili soruya, “Ben her gün size ekonomik değerlendirme yapmak zorunda değilim” diyerek tepki gösterdi.

* Başbakan Erdoğan’ın “Ananı da al git” dediği çiftçi Mustafa Kemal Öncel gözaltına alındı. Gerekçe: Başbakan yine Mersin’e gelecek. Ya eylem yaparsa?

* MHP “AKP’nin mitingine katılım düşüktü” deyince AKP Manisa İl Başkanlığı basın açıklaması yaparak basına fotoğraf dağıttı. Ancak fotoğraflarda ‘Photoshop’ marifetiyle insanların kopyalandığı ortaya çıktı.

* "Biz Ankara'dan izin vermediğimiz sürece siz burada taş üstüne taş koyamazsınız.. Onun için eğer birileri size gelip de ben şunu yapacağım, ben bunu yapacağım diyorsa inanmayın. Yapamazlar; bize rağmen yapamazlar" diyen AKP Kırıkkale milletvekili Prof.Dr. Mustafa Özbayrak, dinleyenleri şoke etti.

Tek bir günde bu kadar malzeme veren Türk politikasının yılmaz neferleri!!
Artık komik de gelmiyorsunuz...

6 Mart 2009

La Famili de Unakıtan

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan Amerika'da Cleveland Kliniği'nde bypass ameliyatı olmuş. "Neden Amerika? Neden Cleveland? Neden müzik?" sorularına bakanın zevcesi çok muhterem şahıs, ulu Türk ve İslam bilgini kadın, aziz St.Ahsen Unakıtan "Allah'a dua ettim, nerede bu derdimize en iyi çareyi bulabiliriz diye. Ondan sonra içimde Cleveland yazdı." diye cevap vermiş.
Bisigtiringidinafedersin.
Serviste zaman geçirmek için belki bir bildiği vardır muhterem bağyanın diyerek ben de kapadım gözlerimi, şu aralar en büyük sıkıntım olan geçmek bilmez bronşitimi düşündüm. Hani çaresi yazacak ya içimde. İçimde değil de gözümün önünde bir yumurta görüntüsü belirdi. Benim maneviyatım bu kadar olur deyip konsantrasyonu sağlayıp tekrar kapadım, bu sefer gözümün önünde sahlep yazdı. Ulan arsız bünye! Kahvaltı edicez bir 15 dakka sonra zaten ne bu ne bu?! Bir de peynir, sucuk filan gösterseydin. Elalemin içinde Cleveland doğruyor, bana da hiç olmazsa Süper Loto sayıları görükseydi ya...
Bahtsızım.
Ha Unakıtan Jr. "One Minute" markasını tescil ettirmek için başvurmuş. İlk etapta gıda ürünlerinde kullanılması düşünülüyormuş. Sıvı yumurtadan sonra bakalım nasıl bir zeka küplüğü gelecek.
"One Minute kaybolmayan sakız" çıktı!! Davos hariç tüm bakkaliyelerde!

5 Mart 2009

Süpper Lotto

Yeni birşey öğrendim. Sayısal Loto'da bir sınırlama varmış, bilmemkaç hafta kimse 6 bilemezse toplanan ikramiye devlete kalıyormuş. Aynı haltı Süper Loto'da da uygulamaya karar vermişler.
Zaten toplanan paradan kesintiydi, vergiydi bir sürüsünü cebe indragandi yapmıyor musunuz bre doyamayasıcalar?! İnsanların umutlarına da mı göz diktiniz, Allah binbir türlü belanızı versin de oturduğunuz yere yığılıverin! İşbu sebeple bugün çekilecek hiper ikramiyeli Süper Loto'dan sonra şans oyunlarına para yatırmamaya karar vermiş bulunuyorum. Benim umut arayışım Çankaya'ya yapılacak imitasyon heykelleri finanse edemez kusura bakmasınlar.
Beddua konusunda kendimi geliştirmem lazım. Bir de yeni bir umut kapısı bulmam...

4 Mart 2009

Sığınmacı Alice

29 yaşından küçük olup son 2 yıl içinde alınmış 2'den fazla Schengen vizem olmadığı için Almanya beni potansiyel olarak ülkelerinde kaçak olarak kalabilecek biri olarak görmüş.
Kıçıkırık bir iş vizesi için üniversite diplomamın aslını (Bak seen!), işe giriş bildirgemin aslını (Ohaa!), şirketin ticari sicil belgesinin aslını (Ebesinin...), Almanya ile ticari ilişkimizi gösteren anlaşmaların asıllarını (Şakasın!) vb. bir dolu ek belge istemiş.
Son pasaportumda 4 Schengen, 1 Bulgar, 1 Macar vizesi varken... Bu 4 Schengen'in 3'ünde Almanya'ya iş için gitmiş ve geri gelmişken... İş seyahati için gidildiği davetiye mektuplarından, şirket teminatlarından belliyken... Yanımda Genel Müdür ile seyahat edecekken... Bir akıllı siz misiniz?
Hepsine tamam da... Kaçacak olsam Almanya'ya mı kaçarım a aklı evveller?

2 Mart 2009

Alacağı olsun

38,4 derece ateşim varken,
Soğuk duşlarla bunu düşüremeyip polikniğine gidip serum yemişken,
Akşam üzeri bir şişe daha serum yiyecekken,
Böbreklerim, safra kesem, diş köklerim, başım, gözlerim, saç diplerim, midem ve eklemlerim ağrıyorken,
Tek başına yürüyemeyecek durumdayken,
Yanımda sadece benim yaptığım yemeği ısıtmaktan başka birşey beceremeyen ama iyi niyetli teenager kardeşim varken,

Yardıma gelmeyen, anca bir ihtiyacın olursa haber ver diyen sevgili, ne olsun? Şıkları alayım...