29 Mart 2011

Uzun Cümleli Şanslı Yazı

Markette biber almayı düşünüp evde vardır diye vazgeçmişken, eve geldiğimde son 1 haftadır Macaristan'da olmamdan mütevellit biberlerin çürüdüğünü gördüğümde üzerime çöken anlık bezginliğin ardından market poşetinden - muhtemelen bir sonraki ya da önceki müşteriden kalan - 3 adet biberin çıkmasının akabinde; ellerimi havaya kaldırıp "E Allahım saol da hazır bana kıyak geçmeye başlamışken bir de sayısal çıkarsan, hı? Ha ayrıca bir de bu adamlarla ne halt etmek istediğimi bulmama yardım et bir zahmet." çingen pazarlığına girdiğim doğrudur. Başka türlü hareket etmek abesle iştigal olurdu.

9 Mart 2011

Schenger

Vize almak zorunda olmaktan nefret ediyorum, gerçi kimsenin bu iğrenç işlemi sevdiğini de sanmam. Ama şimdiye kadar Avrupa ülkelerinin hiçbirinde bir problemle de karşılaşmamıştım; şirket evrakları toparlar, acenteye gönderir, onlar da başvuruyu yapıp birkaç gün içinde fiks 6 aylık Schengen vizesiyle geri gönderirlerdi pasaportumu. 24 yaşına kadar yeşil pasaport güzelliğini yaşamış biri olarak daha fazlasını yüreğim kaldırmazdı zaten.
Ve fakat n'oldu? Sevgili Almanya vize alım prosesini değiştirdi! Artık son 24 ay içinde kullanılmış en az 2 tane kısa ya da 1 adet yıllık vizeniz yoksa, iş icabı gidiyor da olsanız kendiniz başvuracakmışsınız konsolosluğa. Anca 2 hafta sonrasına randevu alarak başvuruya gidebileceğinizi de aklınızda bulundurun. Hadi benim kullanılmış 3 tane 6 aylık Schengen'im varmış da gitmekten kurtuldum diye seviniyordum ki acele etmişim, zira vize başvuru işleyişini değiştiren sevgili Almanya, vize sürelerini de değiştirmiş. O kadar evrak, başvuru, bekleyiş sonunda 90 günlük bir vizeyle kişisel rekorumu kırdım a dostlar. 90 gün nedir yahu?! Velhasıl kelam, Fransa vizeyi kolay ve uzun süreli veriyormuş; hadi herkeş oraya.