Son birkaç gündür dertsiz başımıza dert almış bulunuyoruz, ki bu derdin adı da facebook.
Kim kimle birlikteymiş, hangi dakika iş karışıklaşmış, ne aşamada ayrılınmış, yenisi kaç gün sonra bulunmuş gibi daha Paparazzi'sel kısımlarının yanında kim hangi ülkede ne masterı yapıyormuş, ne zaman mezun olacakmış, ne tür aktivitelerde gününü gün ediyormuş gibi daha haset'sel mevzular da bulunmakta bu ilim ve irfan yuvasında.
Yalnız bu bondage sitesi (herkesi bir yerlere bağlama babında) bende yoktan yere bir sıkıntının vuku bulmasına neden olmuş durumda. Ordan burdan tanıdığım, ama çok daha muhabbetim olmayan insanları listeme eklesem mi eklemesem mi ikilemindeyim.
Aman ne var bunda diyenler için;
Eklersem; "Bu da listesini kabartmak için önüne geleni ekliyor arkadaş diye, arkadaşım değil ki bu benim". Ya da "Tanıyorum bu kızı ama nerden?" Hatta daha beteri; "Bu kim ya?" En rezili "Facebook sapığı!"
Eklemesem; "Kendini ne sanıyor da arkadaş değilmişiz gibi davranıyor?!" Dahası "Kendini ne sanıyor da tanışmıyormuşuz gibi davranıyor?!" Daha kötüsü "Bu çok değişmiş". En beteri "Bir daha yüzünü görsem tanımam!"
Uzun lafın kısası, beni bu dertten kurtarmak isteyen pek değerli ve sevgili tanıdıklarım! Bu sözüm size. Bilgisayar başında geçirdiğimiz saatlerin içinde payını sinsi sinsi arttıran bu naled Facebook şeysinin oyunlarına gelmeyin, beni gördünüz mü ekleyin, tribal olaylara girmeyin, biliyorsunuz ki ben sevgi dolu bir insanın ipnelik bilmem.
Öperim sizi.
Ha, bir de şöyle bir yan etkisi var ki çocuk pek güzel anlatmış. Tanımam etmem ama yürekten destekçisi oldum.
1 yorum:
Üç günde tüketirim sandım, bulaştım, ne büyük bir hata yapmışım yahu, o beni tüketecek yakında. Bağımlılık etkisinin yanı sıra, bana sürekli olarak allaam dünya amma da küçük bir yermiş şokunu yaşatmakta. Yakında hepimiz kardeş çıkacaz haberiniz olsun!
Yorum Gönder