Biliyorum hassas bir konu, biliyorum bir Galatasaraylı olarak elin şeyiyle gerdeğe girmek yakışmaz, biliyorum çok yakın arkadaşlarımda hasta Fenerliler var ama sormadan edemeyeceğim; dünkü rezalet neydi öyle yahu?!?!
Fenerbahçe-Trabzonspor maçında "Bursaspor berabere kaldı, Fenerbahçe şampiyon' anonsu yapan Hakan Bingöl adliyeye sevk edilirken Başkan Aziz Yıldırım'ın, skandala neden olan Hakan Bingöl'ü dövdüğü iddia edildi.
"biliyorum çok yakın arkadaşlarımda hasta Fenerliler var" cümlesindeki Türkçe yanlışı çözüldüğü vakit daha uzun yorum yapabilirim! Bu arada dün beşiktaş da galasataray da yenildi, ama iki takımın taraftarı da göbek atıyordu! Ya bu rezalete ne demeli? Ya da hâlâ Bursa Spor'u tebrik etmemiş olmalarına?..
El şeyiyle gerdeğe girmeyi kafana takma; zira Fenerliler'in de 90+2'de yaşadıkları aynen buydu dün. :)
Fener de koysun takkesini önüne düşünsün; neden bu kadar seviniliyor son dakikada şampiyonluğu kaybetmelerine. Masa başı oyunlarına falan hiç girmiyorum. Hadi onlar kanıtlanamaz, komplo teorisidir, paranoyadır. Ama sahanda türlü rezilliği yapan sen, GS maçında hakem kafası yaran sen, GS'nin kaptanına taraftarından gaz alıp 11 kişi saldıran sen, Beşiktaş maçında İbrahim Toraman'ın saçını çeken sen, penaltı noktası eşeleyen sen, defansında kasabın Allah'ını barındıran sen, sene boyunca hakemin başından ayrılmayan sen, devre arasında hakem odasına inen sen, hakemler hakkımı yedi diye iki kere TV'lere çıkıp, bundan sonuç alan da sen. Sonra: "Meyve veren ağaç taşlanır, çekemeyenler var." Sivasspor'la Bursaspor'un mücadelesine yaklaşımın arasındaki farktır Fenerbahçe'yle diğer İstanbul takımlarına bakış açısı arasındaki fark. Hiç üzülmedim; o yönetime, o futbolcuya, o teknik direktöre her şey müstahak.
En güzeli şuydu ama: Bütün seneyi hakeme itiraz edip, sarı kart bile görmeden geçiren Fenerli topçular, hakeme itiraz sırasında boş bıraktıkları defans yüzünden yediler Trabzon maçındaki golü. Bu bile, neden ikinci bir Denizli faciasını hak ettiklerini gösteren yegane kanıttır.
Bursaspor'un şampiyonluğu da helal olsun.
Blog'u da futbol blog'una çevirdik, kusura bakma LA, Santa Roja. :D Ehe..
Azze hakkaten en fena tarafı da oydu. Fenerli arkadaşlarımız da asıl o noktada kahroldu zaten.
Oynakbeyi'm Türkçe öğretmeni annem gibisin yemin ederim. "Biliyorum ki çok yakın arkadaşlarım arasında da hasta Fenerliler var." yapayım seninçün. Ben göbek atmadığım gibi Bursalıları da kutladım bugün telefonla, şimdi gelip bana holigan Fenerlilik yapma yani :p Sen de bana katılıyorsun bu irezillik konusunda, hadi itiraf et!!!
Sıradan bir Sazan, bugün dahil olduğum okul gruplarından yaklaşık 100 tane mail aldım, yarısı bu cümleyi içeriyordu :p
Can Bey Evladım, o dediklerini düşünüp ders alabilse Fener Fener olmaz. "Daum'la Güiza'yla bu iş olmaz"ı şimdi söylüyor mantıklı olanları da bakalım sezon başladığında hangi söylenenler hatırlanacak?
o rezilliğin nasıl bir rezillik olduğunu statta yaşayan bilir de, çok şükür hayatım boyunca el takımı gidip başka bir el takımını yendi, sene içinde de hem o el takımı hem bu el takımı beni ezdiği halde, el takımının takımlarını tutup halay çekmedim, bu şükür 1...
şükür 2, fenerbahçe'yi sevmemek için zilyon tane bahane saymaya çalışanlar boşuna uğraşmasın, ben bir tane söyleyeyim, fenerbahçe her yerdedir, bu da insanın canını sıkar...
şükür 3, büyüklüğüm kadar rezilliğim de sadece beni ilgilendirir, büyüklüğümü de rezaletimi de kimseye ihtiyaç duymadan yaratan benim...
şükür 4, kimsenin eline beline dizine bakmam, gece uykuya yatmadan sağa sola dönüp ona buna yalvarmam, 10 puan 12 puan fark yediğim, sene içinde yenildiğim takımları yenildiğim başka takım yensin diye amutlara kalkmam...
şükür 5, bursa'nın şampiyonluğu ile birlikte kendimi bitirdiğim kadar bu zavallı komplo teorilerini de bitirdiğim ve bunların yanında hiç konuşulmayan beşiktaş'ın maçı canlı canlı satmasını da konuşmadığıma şükrederim...
Biz de kimsenin eline dizine bakmadık merak etmeyin. Fener'e karşı oluşan tepkiyi açıklamaya çalıştım kendimce. Adam diğer takımların kazanması için dua ettiğimden girmiş, yediğimiz puan farkından çıkmış.(Sana söylemedim, niye üstüne alınıyorsun dersen fena gülerim, aman diyeyim.) Biz kendi muhasebemizi yaptık bile merak etme. Yapmadığımız şey şu: Görüşümüze katılmayan, bizle aynı takımı tutmayan adamı, takımımız hakkında bizi kızdıracak şeyler söyledi diye olur olmadık ithamlarla suçlamadık, varsayımlarla yargılamadık.
Uzatmıyorum, ben taraftarlığımı ve onu nasıl yaşadığımı biliyorum. Ama şunu da biliyorum ki; şampiyon olduğu (Ya da olduğunu sandığı) halde hala işi gücü rakibiyle dalga geçmek olan timsah yürüyüşçülerine bunlar müstahak, net. :) (Size laf yok, yürüyüş falan yapmadıysanız tabii.)
@canselmo senin özelinden alıp birkaç gündür sağda solda duyduğum bütün genele bir cevap olarak yazdım...
normalde girmem böyle toplara, futbol bloglarını ve yorumlarını okuyorsan belki bilirsin...
fenerbahçe'ye karşı oluşan tepkinin mantıklı bir açıklaması olmak zorunda değil... anlatmaya çalıştığım şu, fenerbahçe bu ülke gündeminin öznesidir her zaman ve hiçbir yüklem, bağlaç, edat özneyi sevemez istese de... fenerbahçe bir cümledir ve geriye kalanlar bu cümleden başlamak zorundadır... cümleyi yazan biz olduğumuz için deviren de biziz... elbette gelişen süreç içerisinde izansız yöneticilerimizin, saçma futbolcularımızın, antipatik gelen duruşumuzun etkileri vardır ama cümlenin başına yine dönecek olursak bu memlekette fenerbahçe ve diğerleri vardır...
müstehak ve net kavramının kendisi dahi net değildir... nedir müstehak olan mesela bir fenerbahçe taraftarı olarak bana, bursa'ya deplasmana gidip, karşı tribüne koltuk atacak benim 2 katım başka bir fenerbahçeli'nin elini tutmak mı? arda'yı sevmek mesela, ona hiç küfretmemek bir gün dahi beni fenerbahçeli olmaktan çıkarır mı? emre belözoğlu'nu bir kere alkışlamamak adını bağırmamak, hayatımda bir kere sahaya, onda da 12 yaşındayken efes maçında aydın örs'ün elini sıkmak için girmek beni ayrı bir yere koyar mı yoksa diğer bütün fenerbahçeliler ile beraber bana da müstehak mı?
ben galatasaray şampiyon olmasın isterim, avrupa'da kazanmasın da isterim ama ne oturur bunun için dua ederim, ne yenilirse müstehak derim, ne de yenen takımla kol kola sevinirim... beni sadece fenerbahçe ve onun başarısı/başarısızlığı ilgilendirir...
Yok biz anlaşamayacağız her GS-FB tartışmasında olduğu gibi.
Ben diyorum ki; sevinmeyi bırakıp, rakibiyle dalga geçmeye programlı taraftara, karşı takımı tahrik edici işler yapan futbolculara ve hakem de hakem diye konuşan, kendisini herkesten üstün görüp "Fenerbahçe Cumhuriyeti" gibi bir tanım kullanan yönetime müstahaktır bunlar. Şu son yazdıkların da bile kendinizi herkesten ayrı ve çok matahmış gibi tanımlamandan bile o kadar bell ki şu camiaya neden düşman olunduğu. Herkes için kendi rengi diğerlerinin üstündedir, bunu anlarım; zira taraftarlık da budur. Ama bunu öyle bir yansıtıyorsunuz, öyle bir dile getiriyorsunuz ki; size karşı oluşan tepki kaçınılmaz hale geliyor. Ben bundan bahsediyorum.
Ayrıca hepsini geçtim, her ne kadar oradaki taraftara büyük ayıp olsa ve o taraftar bunun hesabını yöneticilerine sorma hakkına sahip olsa da; komik ulan! Komik arkadaş, şampiyon olduk diye sevinip, sonra acı gerçeği fark etmek tek kelimeyle komik. Olmadı trajikomik. İtalya'da, İngiltere'de, Fenerbahçe'de olmuş olması bir şeyi değiştirmiyor yani. Belçika Ligi'nde olsa gene mesela Milliyet'in video sitesine girerdi haber olarak.
Neyse, dediğim gibi; orta yol bulamayız biz. Sen Fenerbahçeli'sin, ben Galatasaraylı.. :)
"En güzeli şuydu ama: Bütün seneyi hakeme itiraz edip, sarı kart bile görmeden geçiren Fenerli topçular, hakeme itiraz sırasında boş bıraktıkları defans yüzünden yediler Trabzon maçındaki golü. Bu bile, neden ikinci bir Denizli faciasını hak ettiklerini gösteren yegane kanıttır."
bunları yazan biriyle anlaşmaya değil sadece tarafımızı belli etmeye çalışıyoruz zaten... fenerbahçe'yi ayrı bir yere koyan ben değil tarihtir... fenerbahçe cumhuriyeti tanımı da yöneticilerin değil bunun tarihini yazan rüştü dağlaroğlu ve sonrasında 1989 yılında onun kitabından çıkardığı alıntılarla kullanan yalçın doğan'a aittir...
nasıl galatasaray avrupa'ysa fenerbahçe de anadolu'ydu ama siz galatasaray türkiye'dir söylemlerine girdiniz, biz de hayatımızda ilk defa avrupa'ya açılıyorken hevesimiz kursağımızda kaldı, evimize geri döndük...
şimdi anlaşamayacağız kesin, zaten kişisel bir mesele de değil, sadece senin üstünden burayı okuyan varsa birkaç kişiye ve hatta kendime şunu anlatmaya çalışıyorum kendimce...
ötekileştirme acayip bir müessesedir, hatasız çalışır, ürünleri pek şahanedir... sen içindeki dipsiz fenerbahçe nefretine bir kılıf ararsın bu fabrikada ben de diyorum ki arama... yani istersen sabaha kadar ara da bulamazsın diye yazıyorum...
bu işlerin başlangıcı da galatasaray'dır bu arada... bir zamanlar bütün türkiye sevinirdi galatasaray ile biz de dersleri kırar giderdik karşı kahvelere, ekmek arası patates satıcılarına... işte o zaman gs başka konumladı kendini, ben avrupa'yım dedi, edirne'den ötesi benim, siz annenizin ligine dönün, hakkıydı da bence, benim de böyle bir konumlamaya karşılık ne yapıyorum lan ben onlar sevinecek sonra üstünden gelip benim ağzıma sıçacak yenilsinler amına koyim bana ne demek hakkımdı... o hakkımı da kullandım... daha önce yazdığım gibi yensin istemedim ama yenilsin diye de bir yerlerimi yırtmadım... bana göre hakkım olmayan tromsö sizi yendikten sonra ağzımdan salyalar saçarak ohhhşşş tromsö ne gömdü be dememekti demedim de zaten... neden çünkü 6 tane atılır mı be türkülerim vardı benim...
son olarak yazdığın her şeyin bir yansıması var başka bir takımda... önemli olan neye değil ne taraftan baktığın sadece...
Varol ve Can, valla yazdıklarınızın hepsini okudum ama bu derece ağır futbol muhabbetine girecek kadar fanatikleşmedim henüz :p Bence siz de haklısınız der geçerim. Ha bir de en büyük Cimbom hehehe ;D
14 yorum:
fenerbahçe stadında dj çok komikti ama: 'sahayı boşaltın, bursa şampiyon'
sen önce git milleti coştur fener şampiyon diye, sonra şekerlerini al elinden :)
hakkaten hassas bi konu
"biliyorum çok yakın arkadaşlarımda hasta Fenerliler var" cümlesindeki Türkçe yanlışı çözüldüğü vakit daha uzun yorum yapabilirim!
Bu arada dün beşiktaş da galasataray da yenildi, ama iki takımın taraftarı da göbek atıyordu! Ya bu rezalete ne demeli? Ya da hâlâ Bursa Spor'u tebrik etmemiş olmalarına?..
Ben içten bi şekilde, bi Beşiktaş'lı olarak tebrik ettim Bursalı arkadaşları, gelen mesajı paylaşmak istiyorum ama; Sazan yaz, 21:45'e gönder, fb'liler konfetileri atıp sahaya dalsınlar :)
Sevgiyle...
El şeyiyle gerdeğe girmeyi kafana takma; zira Fenerliler'in de 90+2'de yaşadıkları aynen buydu dün. :)
Fener de koysun takkesini önüne düşünsün; neden bu kadar seviniliyor son dakikada şampiyonluğu kaybetmelerine. Masa başı oyunlarına falan hiç girmiyorum. Hadi onlar kanıtlanamaz, komplo teorisidir, paranoyadır. Ama sahanda türlü rezilliği yapan sen, GS maçında hakem kafası yaran sen, GS'nin kaptanına taraftarından gaz alıp 11 kişi saldıran sen, Beşiktaş maçında İbrahim Toraman'ın saçını çeken sen, penaltı noktası eşeleyen sen, defansında kasabın Allah'ını barındıran sen, sene boyunca hakemin başından ayrılmayan sen, devre arasında hakem odasına inen sen, hakemler hakkımı yedi diye iki kere TV'lere çıkıp, bundan sonuç alan da sen. Sonra: "Meyve veren ağaç taşlanır, çekemeyenler var." Sivasspor'la Bursaspor'un mücadelesine yaklaşımın arasındaki farktır Fenerbahçe'yle diğer İstanbul takımlarına bakış açısı arasındaki fark. Hiç üzülmedim; o yönetime, o futbolcuya, o teknik direktöre her şey müstahak.
En güzeli şuydu ama: Bütün seneyi hakeme itiraz edip, sarı kart bile görmeden geçiren Fenerli topçular, hakeme itiraz sırasında boş bıraktıkları defans yüzünden yediler Trabzon maçındaki golü. Bu bile, neden ikinci bir Denizli faciasını hak ettiklerini gösteren yegane kanıttır.
Bursaspor'un şampiyonluğu da helal olsun.
Blog'u da futbol blog'una çevirdik, kusura bakma LA, Santa Roja. :D Ehe..
Azze hakkaten en fena tarafı da oydu. Fenerli arkadaşlarımız da asıl o noktada kahroldu zaten.
Oynakbeyi'm Türkçe öğretmeni annem gibisin yemin ederim. "Biliyorum ki çok yakın arkadaşlarım arasında da hasta Fenerliler var." yapayım seninçün. Ben göbek atmadığım gibi Bursalıları da kutladım bugün telefonla, şimdi gelip bana holigan Fenerlilik yapma yani :p Sen de bana katılıyorsun bu irezillik konusunda, hadi itiraf et!!!
Sıradan bir Sazan, bugün dahil olduğum okul gruplarından yaklaşık 100 tane mail aldım, yarısı bu cümleyi içeriyordu :p
Can Bey Evladım, o dediklerini düşünüp ders alabilse Fener Fener olmaz. "Daum'la Güiza'yla bu iş olmaz"ı şimdi söylüyor mantıklı olanları da bakalım sezon başladığında hangi söylenenler hatırlanacak?
o rezilliğin nasıl bir rezillik olduğunu statta yaşayan bilir de, çok şükür hayatım boyunca el takımı gidip başka bir el takımını yendi, sene içinde de hem o el takımı hem bu el takımı beni ezdiği halde, el takımının takımlarını tutup halay çekmedim, bu şükür 1...
şükür 2, fenerbahçe'yi sevmemek için zilyon tane bahane saymaya çalışanlar boşuna uğraşmasın, ben bir tane söyleyeyim, fenerbahçe her yerdedir, bu da insanın canını sıkar...
şükür 3, büyüklüğüm kadar rezilliğim de sadece beni ilgilendirir, büyüklüğümü de rezaletimi de kimseye ihtiyaç duymadan yaratan benim...
şükür 4, kimsenin eline beline dizine bakmam, gece uykuya yatmadan sağa sola dönüp ona buna yalvarmam, 10 puan 12 puan fark yediğim, sene içinde yenildiğim takımları yenildiğim başka takım yensin diye amutlara kalkmam...
şükür 5, bursa'nın şampiyonluğu ile birlikte kendimi bitirdiğim kadar bu zavallı komplo teorilerini de bitirdiğim ve bunların yanında hiç konuşulmayan beşiktaş'ın maçı canlı canlı satmasını da konuşmadığıma şükrederim...
dinim fenerbahçe amin.
Şükür 6; Varolmayan Şövalye ile aynı takımın taraftarıyım!
Biz de kimsenin eline dizine bakmadık merak etmeyin. Fener'e karşı oluşan tepkiyi açıklamaya çalıştım kendimce. Adam diğer takımların kazanması için dua ettiğimden girmiş, yediğimiz puan farkından çıkmış.(Sana söylemedim, niye üstüne alınıyorsun dersen fena gülerim, aman diyeyim.) Biz kendi muhasebemizi yaptık bile merak etme. Yapmadığımız şey şu: Görüşümüze katılmayan, bizle aynı takımı tutmayan adamı, takımımız hakkında bizi kızdıracak şeyler söyledi diye olur olmadık ithamlarla suçlamadık, varsayımlarla yargılamadık.
Uzatmıyorum, ben taraftarlığımı ve onu nasıl yaşadığımı biliyorum. Ama şunu da biliyorum ki; şampiyon olduğu (Ya da olduğunu sandığı) halde hala işi gücü rakibiyle dalga geçmek olan timsah yürüyüşçülerine bunlar müstahak, net. :) (Size laf yok, yürüyüş falan yapmadıysanız tabii.)
@canselmo
senin özelinden alıp birkaç gündür sağda solda duyduğum bütün genele bir cevap olarak yazdım...
normalde girmem böyle toplara, futbol bloglarını ve yorumlarını okuyorsan belki bilirsin...
fenerbahçe'ye karşı oluşan tepkinin mantıklı bir açıklaması olmak zorunda değil... anlatmaya çalıştığım şu, fenerbahçe bu ülke gündeminin öznesidir her zaman ve hiçbir yüklem, bağlaç, edat özneyi sevemez istese de... fenerbahçe bir cümledir ve geriye kalanlar bu cümleden başlamak zorundadır... cümleyi yazan biz olduğumuz için deviren de biziz... elbette gelişen süreç içerisinde izansız yöneticilerimizin, saçma futbolcularımızın, antipatik gelen duruşumuzun etkileri vardır ama cümlenin başına yine dönecek olursak bu memlekette fenerbahçe ve diğerleri vardır...
müstehak ve net kavramının kendisi dahi net değildir... nedir müstehak olan mesela bir fenerbahçe taraftarı olarak bana, bursa'ya deplasmana gidip, karşı tribüne koltuk atacak benim 2 katım başka bir fenerbahçeli'nin elini tutmak mı? arda'yı sevmek mesela, ona hiç küfretmemek bir gün dahi beni fenerbahçeli olmaktan çıkarır mı? emre belözoğlu'nu bir kere alkışlamamak adını bağırmamak, hayatımda bir kere sahaya, onda da 12 yaşındayken efes maçında aydın örs'ün elini sıkmak için girmek beni ayrı bir yere koyar mı yoksa diğer bütün fenerbahçeliler ile beraber bana da müstehak mı?
ben galatasaray şampiyon olmasın isterim, avrupa'da kazanmasın da isterim ama ne oturur bunun için dua ederim, ne yenilirse müstehak derim, ne de yenen takımla kol kola sevinirim... beni sadece fenerbahçe ve onun başarısı/başarısızlığı ilgilendirir...
senin nezdinde herkese de bunu tavsiye ederim.
Yok biz anlaşamayacağız her GS-FB tartışmasında olduğu gibi.
Ben diyorum ki; sevinmeyi bırakıp, rakibiyle dalga geçmeye programlı taraftara, karşı takımı tahrik edici işler yapan futbolculara ve hakem de hakem diye konuşan, kendisini herkesten üstün görüp "Fenerbahçe Cumhuriyeti" gibi bir tanım kullanan yönetime müstahaktır bunlar. Şu son yazdıkların da bile kendinizi herkesten ayrı ve çok matahmış gibi tanımlamandan bile o kadar bell ki şu camiaya neden düşman olunduğu. Herkes için kendi rengi diğerlerinin üstündedir, bunu anlarım; zira taraftarlık da budur. Ama bunu öyle bir yansıtıyorsunuz, öyle bir dile getiriyorsunuz ki; size karşı oluşan tepki kaçınılmaz hale geliyor. Ben bundan bahsediyorum.
Ayrıca hepsini geçtim, her ne kadar oradaki taraftara büyük ayıp olsa ve o taraftar bunun hesabını yöneticilerine sorma hakkına sahip olsa da; komik ulan! Komik arkadaş, şampiyon olduk diye sevinip, sonra acı gerçeği fark etmek tek kelimeyle komik. Olmadı trajikomik. İtalya'da, İngiltere'de, Fenerbahçe'de olmuş olması bir şeyi değiştirmiyor yani. Belçika Ligi'nde olsa gene mesela Milliyet'in video sitesine girerdi haber olarak.
Neyse, dediğim gibi; orta yol bulamayız biz. Sen Fenerbahçeli'sin, ben Galatasaraylı.. :)
Dikkatim dağınık, Türkçe'nin içine etmişiz. Kusura bakmayın.
"En güzeli şuydu ama: Bütün seneyi hakeme itiraz edip, sarı kart bile görmeden geçiren Fenerli topçular, hakeme itiraz sırasında boş bıraktıkları defans yüzünden yediler Trabzon maçındaki golü. Bu bile, neden ikinci bir Denizli faciasını hak ettiklerini gösteren yegane kanıttır."
bunları yazan biriyle anlaşmaya değil sadece tarafımızı belli etmeye çalışıyoruz zaten... fenerbahçe'yi ayrı bir yere koyan ben değil tarihtir... fenerbahçe cumhuriyeti tanımı da yöneticilerin değil bunun tarihini yazan rüştü dağlaroğlu ve sonrasında 1989 yılında onun kitabından çıkardığı alıntılarla kullanan yalçın doğan'a aittir...
nasıl galatasaray avrupa'ysa fenerbahçe de anadolu'ydu ama siz galatasaray türkiye'dir söylemlerine girdiniz, biz de hayatımızda ilk defa avrupa'ya açılıyorken hevesimiz kursağımızda kaldı, evimize geri döndük...
şimdi anlaşamayacağız kesin, zaten kişisel bir mesele de değil, sadece senin üstünden burayı okuyan varsa birkaç kişiye ve hatta kendime şunu anlatmaya çalışıyorum kendimce...
ötekileştirme acayip bir müessesedir, hatasız çalışır, ürünleri pek şahanedir... sen içindeki dipsiz fenerbahçe nefretine bir kılıf ararsın bu fabrikada ben de diyorum ki arama... yani istersen sabaha kadar ara da bulamazsın diye yazıyorum...
bu işlerin başlangıcı da galatasaray'dır bu arada... bir zamanlar bütün türkiye sevinirdi galatasaray ile biz de dersleri kırar giderdik karşı kahvelere, ekmek arası patates satıcılarına... işte o zaman gs başka konumladı kendini, ben avrupa'yım dedi, edirne'den ötesi benim, siz annenizin ligine dönün, hakkıydı da bence, benim de böyle bir konumlamaya karşılık ne yapıyorum lan ben onlar sevinecek sonra üstünden gelip benim ağzıma sıçacak yenilsinler amına koyim bana ne demek hakkımdı... o hakkımı da kullandım... daha önce yazdığım gibi yensin istemedim ama yenilsin diye de bir yerlerimi yırtmadım... bana göre hakkım olmayan tromsö sizi yendikten sonra ağzımdan salyalar saçarak ohhhşşş tromsö ne gömdü be dememekti demedim de zaten... neden çünkü 6 tane atılır mı be türkülerim vardı benim...
son olarak yazdığın her şeyin bir yansıması var başka bir takımda... önemli olan neye değil ne taraftan baktığın sadece...
ben sadece önüme bakıyorum...
Varol ve Can, valla yazdıklarınızın hepsini okudum ama bu derece ağır futbol muhabbetine girecek kadar fanatikleşmedim henüz :p Bence siz de haklısınız der geçerim. Ha bir de en büyük Cimbom hehehe ;D
Yorum Gönder