15 Ağustos 2005

shuffle

Saat 05:43. mp3leri düzenledim, dinlemediğim birkaç şarkıyı denedim, su içtim.. Uyku hala kabul etmiyor beni.
Bilgisayarın saatine baktım. Yoksa zaman kavramımı yitireli çok oldu. Hayatın gidişatıyla hiçbir alakam kalmadı ki. Buluşmaya geç gittim, saat kaç oldu farkında mısın dediler, saatim yok dedim. Birkaç aydır saat bile takmıyorum. Güneşe bakarak zamanı tahmin eder olmuştum, artık bunu da kaybediyorum. Gün kaçta doğar, kaçta batar bilmiyorum. Annemlerin evlilik yıldönümlerini bana telefonumun ajandası hatırlattı. Kredi kartımın borcunu ödemek aklıma dahi gelmedi. Gazete aldım, fiyatını bilmediğimden adama farkettirmeden üstünü okuyup ederini görmeye çalıştım. Bir aydır kuzenime gideceğim güya, arayıp soruyor artık sen iyi misin diye. Kardeşimin doğumgününü bir gün erken kutlayacaktım az daha. Ana haber bülteni saat kaçta bilmiyorum. Birşeyler yapıyorum ama ne zaman, nasıl ve niye diye düşünmeyi unutuyorum. Uçsuz bucaksızım ama kapana sıkıştım. Gülerken gözlerim dolar oldu. Doğru giden tek bir şey istiyorum, bulamıyorum.
Akıştan kopmak çok kolay oldu, ama geri dönmek gitgide imkansızlaşıyor. Hem, dönmek istemiyorum ki..
Hayır istiyorum.
İstemiyorum.
Zorundayım.
Çek git.
Salak.

Hiç yorum yok: