29 Ekim 2005

bayram, yortu, karnaval, balo, bi de bişiy daha

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun herkesin..
Telefonda annem söyledi bayram olduğunu, yoksa farkında bile değilim. Çocukken paso sabahın köründe tören alanında toplatıp yürütürlerdi. Diz altı beyaz çorap ve koyu renk ayakkabı zorunlu. Ekim sonu soğuğunda kısa çorap.. Az küfür etmedim bütün o pantolonlu hocalara..
Şeker bayramı da gelmek üzere. Her gün bayram ne hoş :) Herkes bir yerlere gitmekte, şimdilik planım yok. Annem dayının yanına git diye tutturdu, olabilir dedim, o da telefonda onlara benim gideceğimi söylemiş. Öff ayıkla pirincin taşını şimdi.. Beni evden çıkarmak için insan üstü bir çaba harcıyorlar. Bugünkü bahaneleri: "Çalışmaya başlayınca böyle gezemeyeceksin.". Ben de: "Çalışmaya başlayınca evimin keyfini böyle çıkaramıycam." dedim. İyice uyuşuklaştım. Kapının kilidini sucu için açtım bugün sadece. Kendi kendimi karantinaya aldım sanırım. Mikrobum daha teşhis edilemedi..


Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
Midir?
Yüzeysel insan olmak istiyoruuuummm
Gördüğümle yetinmek
Altını deşmemek
Televizyonda pembe dizi izleyip onlarla üzülüp mutlu olmak
Başbakan halka sesleniş zırvalığını yaparken ağzımı açıp dinleyebilmek
Başımı yastığa koyar koymaz uyuyabilmek
Ha, bi de uçurtma uçurmak.. Bunu sadece filmlerde gördüm çünkü.

Hiç yorum yok: