5 Nisan 2010

Küçüktüm küçücüktüm Vol.4

Çocukluğumda çalışma prensibine ve çıkardığı işe en çok hayranlık duyduğum aletlerden biri cam sileceğiydi. Öyle şimdiki gibi evlerde olmazdı bu, şimdiki gibi banyonun zeminindeki suları toplamak için falan da kullanılmazdı; araba ve vitrin camı silinirdi ancak. Köpüklü bezi sürdükten sonra silecek, uçuca eklenmiş S'ler şeklinde aşağıya çekildiğinde camın pırıl pırıl ortaya çıkmasını pek bir etkileyici bulurdum. Şimdilerde otobüs duraklarını böyle temizliyorlar ya, itiraf ediyorum hala gözlerimi alamıyorum!

5 yorum:

varol döken dedi ki...

aklıma bir kısa film projesi getirdin bak...

şimdi bir kız var... zengin olsun bu... sen ol... çok zengin ol... arabası da olsun... audi a3 olsun... bu kız böyle şımarık olsun biraz... şımar bakalım... tamam oldu... sonra bu kız bir benzinciye gitsin... arabadan inmeden doldurun desin... ödemeye de inmesin çünkü artık petrol ofisi'nde positive card'ınızla araçtan inmeden ödeme yapabilirsiniz... filme sponsor bulduk, çaktırma okumaya devam et... sonra o kirli camlar silinsin... tertemiz olduğu an bu kız akaryakıt satış görevlisi ile (pompacı diyip konuyu başka yöne çekecek arkadaşlara koz verecek değilim) göz göze gelsin... içi böyle bir fena olsun... kıs bakayım gözlerini... oldu şimdi... çocuk da öyle olsun... çocuğu daha bulamadık, kim istersen o olsun... ama kız şımarık gururu yapsın, bassın gitsin... fakat dayanamasın her gün gelsin, sırf benzinciye gitmek için orda burda amaçsızca dolaşsın, o sırada fona müzik girsin, film süresi dolsun biraz (aşkı memnu dizi müzikleri)... neyse işte böyle her gün her gün çocuk bunun camını silsin... sonrası... sonrasını bulamadım tabi... sonrasını kim bulmuş ki... onu da sen bul... çekelim bu filmi bak... kısa vadeli plan, kısa vadeli film... ne güzel...

oynakbeyi dedi ki...

sonrası kolay... sunrasında bu şımarık kız, o silecekleri yapan fabrikanın sahibiyle tanışsın, onunlan mutlu mesut yaşasın, silecek kafalı çocukları doğsun!
bu şımarık zengin milleti böyledir üstadım, ne pompacıya, ne temizlikçiye varırlar, bir de işçisin sen işçi kay diyerek cem karaca ile barış manço'nun erkin koray'ın çocuğu olduğunu söylerler.
sonra, sonrası magazin forever ulan işte!

La Santa Roja dedi ki...

Çok acıklı olmuş be Varol senaryo, aşkı arayan şımarım kız. Bu kızı da bana oynatmayı düşünmene teessüf ediyorum. Nerden gördün şımarıklığı bee!

Oynakbeyi'm, senin son da Türk filmi. Davul bile dengi dengine di mi :)

varol döken dedi ki...

sen de anlayamadın beni, rakıya geri döndüm, onca şeyi boşuna yazdım sandın de mi...

şımarık kızı oynayan sensin, oyuncusun yani, sonra o şımarık kız gerçek sana dönüşecekti filmin sonunda ama... oynamaya gerek kalmadan gerçek aşkı bulacaktı...

sonunu sana bırakmıştım, sense bir dikişte içtin...

La Santa Roja dedi ki...

Çok yüzeysel bir alçağım naledolsun.