31 Ağustos 2008

Alice the tembel businesswoman

Kendimi sabah 9'da finali olan ve daha çalışmaya başlamamış, üstelik derslerin hiçbirine girmemiş zavallı bir öğrenci gibi hissediyorum.
Bu duygu üniversite bitince bitmemeli miydi yahu?!

28 Ağustos 2008

Mahrumiyet Bölgesi

Elektrik yok.
Su yok.
Klima çalışmıyor.
Camlar açılmıyor.
Hava sıcak.
Tuvaletler karanlık ve susuz.
Ofis kolonya kokusundan geçilmiyor.
Müdürlerimiz home office takılmakta, onlara giren çıkan yok.

Ve benden iş bekliyorlar!!!
Bir tarafımla gülmek istiyorum bu zihniyete. Solitaire oynaraktan. Niah!

27 Ağustos 2008

Polis gördün mü kaç...

27.08.2008 @ Radikal :

Bursa ve Sivas'ta dur ihtarına uymayan iki kişi polis kurşunuyla öldü. 2008'de aynı gerekçeyle ölenlerin sayısı böylece 13'e yükseldi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı tarafından hazırlanan bir rapora göre 2008 yılının ilk yedi ayında polisin ‘dur’ ihtarına uymadığı gerekçesiyle ya da açılan rastgele ateş sonucu 11 kişi öldürüldü. Bu rapordaki rakamlara iki gün içinde iki kişi daha eklendi. önceki gün saat 01.00 sıralarında polis, Sivas’ta ‘dur ihtarı’na uymayan bir aracı takibe aldı. Kaçmaya çalışan araca polis ateş açtı ve aracın sürücüsü 41 yaşındaki Turan Özdemir göğsünden vurularak öldürüldü. Poliste inceleme yapan polis, bira şişeleri buldu. Özdemir, alkollü araba kullandığı için polisten kaçmıştı. Aynı şekilde 25 Kasım 2007 tarihinde Baran Tursun isimli genç İzmir’de kafasından vurularak öldürülmüştü.

Polis'e yol sormayın.
Polis'le konuşmayın.
Polis'e güvenmeyin.
Polis'le göz göze gelmeyin.
Polis gördünüz mü derhal uzaklaşın.
Polis size birşey derse duymamış gibi davranın. Bir kere daha derse canınızı seviyorsanız cevap verin.
İşsiz güçsüz adamları skindirik bir sınavdan geçirip eline tam otomatik silahı verdiklerini unutmayın. Cinnet geçirip ailesini katledenlerin çoğunlukla Emniyet mensubu olduğu gerçeğini gözardı etmeyin.
Kısacası, polis gördünüz mü kaçın.

25 Ağustos 2008

Özgür Colin

19.08.2008 @ntvmsnbc.com :

Kaybolan yavru balina, yatı annesi sanıyor
Avustralya’da, annesini kaybeden yavru balina, bir yatı annesi sanıyor. Öyle ki yatın çevresinden ayrılmıyor ve yatı emmeye çalışıyor. Yetkililer, en fazla 2 aylık olduğunu tahmin ettikleri balinayı kurtarmak için annesini arıyor.


22.08.2008 @ntvmsnbc.com :

Yatı annesi sanan yavru balina uyutuldu
Avustralya’nın Sidney kenti açıklarında bir tekneyi annesi sanan ve emmeye çalışan yavru balina “Colin” uyutuldu. “Colin”in uyutulması, Sidney’de hayvan hakları savunucularının protestolarına neden oldu.

Bir de isim koymuşlar, sevimli sevimli... Show uğruna balinaları havuzlara tıkan zihniyet, şuncağızı kurtaramadı mı? Yaptıklarını daha insancıl bir çözüm olarak adlandırıyorlarmış. Yazık değil mi bu bebeğe :(

?

Hayat ne garip,
Vapurlar filan...

20 Ağustos 2008

Tarih

20.08.2008

Tarihe bakınca bugün böyle daha bir sevimli, daha bir afacan olmalıymış da sözünü yerine getirmemiş, kandırmış beni gibi hissettim.
Böyle tarihlerle ilgili saplantılara bir ad veriliyordu değil mi? Yok 07.07.07'de evlenmek, yok 09.09.09'da çocuk yapmak vs vs.

Düğüm

Kalple beyin savaştığında,

insanın boğazı düğümleniyormuş...

17 Ağustos 2008

Yettim gari!

Geldim ey ahali.
Saçlarımın uçları mısır püskülü gibi oldu. Rengi de turuncu zaten, ohh...
1 tek gün saat 3-5 arası 2 saat güneşlenerek müthiş bir bronzluk elde ettim, cildimi seviyorum.
Gözlerimin altında ne bir halka, ne de bir morluk kaldı.
1 aydır filan İstanbul'dan uzak gibi hissediyorum kendimi, o derece dinlenmişim yani.
Kardeşimin sınav sonuçları belli oldu, İstanbul'a geliyor. Ho hoo beklesin bizi İstanbul geceleri.
Çok süper fotoğraflar çektim.
Tavlayı hala sayarak oynamama rağmen feci öğrendim.
Ülkemizin en güney kısımlarındaki gençler için çığır açtım : araba kullanan bir hatun!

Bir de dialog aktarayım:
Alice, ki başında allı güllü bandanası, boynunda Canon EOS 400D'si, gözünde kırmızı çerçeveli güneş gözlüğü, ayağında bol bol pantalonu, belinde popo çantası (Süper bir icat), tarihi bir ören yerini ailesiyle birlikte gezdikten sonra terketmektedir. Civarda yaşayan ve ailesi muhtemelen pansiyonculuk yapan köylü çocuk bu tipleri görür, görevi pansiyona müşteri bulmak olduğu için önce durup uzun uzun süzer sonra da lafa girer:
Çocuk : Siz turist misiniz?
Alice : Hayır.
Çocuk : Ama turiste benziyorsunuz.
Alice : Turistlerin 4 tane bacağı olur bilmiyor musun? Ne alakamız var.
Çocuk : ...

8 Ağustos 2008

!!!

Bunu en son yaptığımda 15 yaşındaydım. O zamandan beri hep yapanlara özenir, ama yanıbaşımda kimseyi bulamadığımdan mıdır, çok alışılagelmiş olduğundan mıdır, klişe bulduğumdan mıdır bilmem hiç yapmaya meyletmemiştim bile. Bu gece yapıyorum tekrar.

Doğum günü çocuğu olacağım ey ahali! :D

Not: Yine tatile çıkıyorum, eşşek miyim neyim di mi :p 1 hafta sonra bronz tenim, ışıl ışıl saçlarım ve morlukları geçmiş gözaltlarımla görüşmek üzere...

Hulk Konserleri

Dün akşam saat 19:30 suları... Sokağa girdiğimde kocaman bir kamyonun yolu kapattığını görüyorum, mahalle muhtarı misali herşeyden haberdar bakkala sorduğumda aldığım cevap ilginç : "Konser varmış."


Şimdi, adres vermeden sokağımı tarif edeyim size. Tek yönden trafik akan bir daracık yol. Yol kenarında 1 sıra park etmiş araçlar. Şişli ilçemizin köhne arka sokaklarından biri diyebiliriz yani. Debisi (1 saniyede geçen araç miktarı) 1/360 olan sakin bir muhit.

Saat 20:00 sularında gürültü gelmeye başladı hafiften. 20:30 gibi doruk noktasına ulaşıldı. Bir kadın, bir adam, sonra bir başka adam, tekrar bir kadın sırasıyla elektro saz eşliğinde çığır çığır Türk Halk Müziği icra etmeye başladılar. Ben evimde sinirden ve şaşkınlıktan gülmeye başladığım sırada Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül aldı eline mikrofonu. O anda Şişli'nin 4 noktasında birden Halk Konserlerinin sürdüğünü söyleyip başladı seçim vaazını vermeye. Şişli'nin 3 noktasında daha benim durumumda olan garibanlar vardı demek ki. Bu adam 4 konseri de dolaşıp konuşmadan hayatta kesmezler müziği kanısına vardım. Konuşma bitti, elektro saz aldı sazı eline tekrar. İşkence saat 22:30'a kadar sürdü. Son 1,5 saat boyunca camımızın önünde çekirdek çitleyip arada göbek atan bir takım kadınlar peydah oldu. 22:30'da müzik sustu, kadınlar çekirdeklerini çitleye çitleye ve günün dedikodusunu yapa yapa evin önünden geçip gittiler.

Oy almak için her şey mübahtır. İnsanın 1 ay sonra gelen sevgilisiyle muhabbetinin içine etmek de, di mi!!!

7 Ağustos 2008

Bir patlama daha

07.08.2008 @ Hürriyet:

Üsküdar Belediyesi'nin ek hizmet binasının önündeki çöplükte saat 09.25'te bir patlama meydana geldi. Patlamaya havan topu mermilerinin neden olduğu açıklandı. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra daha çarpıcı bir açıklama geldi. Patlamalar tesadüfen değil bizzat havan atışıydı. Üstelik bir kere değil tam 4 havan atışı... Şok eden bu bilgiden sonra gözler havan mermilerinin patladığı belediye ek tesislerinin 500 metre ilerisindeki 1. Ordu Komutanlığı'na bağlı Selimiye Kışlası'na çevrildi. Sızan bilgilere göre havan atışlarının asıl hedefi belediye binası değil Selimiye Kışlası'ydı.

Neler oluyor yauu?? Canlı bombayı, çöpe bırakılan bombayı filan aştık artık, bu seferki havan topu?! Nükleer bombaya kadar yolu var bunun gençler.

6 Ağustos 2008

Cumhur'un Başkanı Kayıp (!)

06.08.2008 @ Hürriyet:

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün akşam rektörler atamasını onayladıktan sonra ailesiyle birlikte tatile gitmek üzere Ankara'dan havalandı. Ankara-Antalya rotası çizilen uçak havadayken rota değiştirirken, Gül ve ailesinin nereye gittiği bulunamadı. Doğan Haber Ajansı Gül'ün uçağının Dalaman Havaalanı'na indiğini belirledi ancak daha sonra nereye gittiği öğrenilemedi.

Bir Mission Impossible durumu yaşıyoruz ülkecek. Bu ne gizlilik Allahasen? Sanırsın ki MOSSAD, gizli ajanı MXA8K'yı gizlice İran'a sokuyor. Tarikat kampına filan mı gidiliyor tatile de böylesine bir gizlilik sürdürülüyor? Brad Pitt'le angelina Jolie'nin ikiz bebeklerini görüntülemek bile Abdullah Gül'ü yakalamaktan kolaymış :p

5 Ağustos 2008

Ayrıl da gel Freeman!

Bir trafik kazasında ağır yaralanan Morgan Freeman, ölümle pençeleşiyormuş. Arabadan çıkarılma esnasında cep telefonuyla kendisinin fotoğrafını çekmeye çalışan kişiye "Bedava yok!" diye bağıracak kadar nüktedan ve kendindeyse kurtulacaktır diye ümit ediyorum.

Neden bilmem, çok severim kendisini. Belki Driving Miss Daisy'deki çekingen ama anlayışlı Hoke yüzünden, belki Robin Hood'da arkasında olan biten hiçbir şeye aldırmadan kıldığı şekilsiz namazından, belki Unforgiven'daki sadece gerektiğinde ağırlığını koyan ortaktan, ya da Se7En'daki anlayışlı hocadan, Bruce Almighty'deki muzip Tanrı'dan ya da Danny the Dog'daki sabır ve sevgi timsali âmâdan kaynaklanıyor bu sempati. Umarım 71 yılda aramızdan ayrılıp gitmez de kendisini daha bir sürü şeyde izletir bu kapkara dede.

4 Ağustos 2008

Sweet heart

Kardeşim sevgili yapmış. Ve bunu facebok'tan öğreniyorum. How nice...
Çok pis kaynanalık damarım tuttu. Çocuğun facebok profili de kapalı, inceleyemiyorum. Bir poke atsam da cevap verse, profil açılsa diyorum da tuttum kendimi. Bir ihtar şöyle filmlerdeki gibi "Onu üzersen kendini ölmüş bil adamım" geçiyor içimden. Film izlemeyi azaltmalıyım sanırım :p
Abla=abi yarısı mi yoksa abla=anne yarısı mi bilemedim şimdi...

1 Ağustos 2008

Ah Deezer vah Deezer

Neler oluyor internete bugünlerde anlamadım. Kapanan kapanana. Gemi azıya almak diye bir tabir var ya bizde, neyse...
Buzcevheri ve Taylan yazmış bugün, Dailymotion kapandı diye. Töbe tööbe çekip biraz müzik dinleyim diye Deezer'ı açayım dedim. O da ne?! "Bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir". Cümlenin sonunda kimin bu saçma kararı aldığını gösteren bir ibare olmadığı gibi nokta bile koyulmamış. İlginnçç...
Bir bakın youtube'a, bir de deezer'la dailymotion'a. Kendini hacker sanan bir lamer işi mi bu, Adalet Bakanlığı'mızın parası kalmadı adam gibi IT'ci tutacağına internet cafedekilere mi yaptırıyor kapattırma işini, yoksa o kadar çok site kapanıyor ve insanlar o kadar tepkisiz ki "Ağmaaan nolcek" demeye mi başladılar?


Ciddiyete bakın, anlarıyla şanlarıyla yazıyorlar mahkemeler isimlerini.

Bir de şu laubaliğe bak baakk! Bir gariplik yok mu sizce de?