Ofisteki facebook yasağının kalkması şerefine salak salak facezapping yaparken (TDK haletmiş, yeni kelime böyle türetilir.) eskilerden bir arkadaşın, simaen tanıdığım abisinin fotoğraflarını gördüm. Ne olmuş diye bakarken çocuğun 4 yıl önce öldüğünü okudum. Arabasının, kedisinin, evinin fotoğraflarını koymuş kardeşi. Küçük ama güzel bir salonu varmış, kırmızı L koltuklu. Duvarına LCD'sini de almış, raflarda kitapları, CD'leri var. Lambaya şu renkli camdan yapılmış minik avizemsilerden takmış, camın önü de çerçeve, biblo gibi ev yayıntılarıyla dolu. Ama çocuk yok. Ölmüş. Evi de, arabası da, kedisi de sahipsiz kalmış. Döşemek için o kadar uğraştığı ev hala orada duruyor, almak için harcamalarını kıstığı araba da öyle. Sokaktan kurtardığı, veterinere götürdüğü, kumunu temizleyip mamasını verdiği pembe burunlu dişi kedi de devam ediyor hayatına bir şekilde. Tavlamak için taklalar attığı, kimi zaman onu üzen/onun üzdüğü kimi zaman mutluluktan uçurtan/uçurduğu kadın da yaşamaya devam ediyor. Hayatımız boyunca birşeyleri elde etmek, sahip olmak için uğraşıp dururken gittiğimizde herşey ne kadar anlamsız kalıyor, değil mi? Ölenle ölünmüyor tamam da, geride kalan hayatın böylesine aynı kalabilmesi çok garip.
Farkettiğiniz üzere direk kişiselleştirdim olayı; ben şimdi ölsem, saksısını daha dün değiştirdiğim adaçayına ne olur? 2 haftada bir temizletmek için 70 TL verdiğim ev ne olur mesela? Kedilerime ne olur? Özene bezene aldığım, hala taksidini ödediğim kıyafetlerime, ayakkabılarıma ne olur? Denemek için aldığım, hala dolapta kapağı açılmadan duran tohum hardala ne olur? Aptal gündelik problemlerime, sıkıntılarıma, dertlerime ne olur?
Cevap çok rahatsız edici.
Hiçbir şey.
Ne kadar önemsiziz aslında.
Serunya Main Slot Online Fire Archer
1 yıl önce
10 yorum:
benimkisi müze olacak:)
o yüzden demiyorlar mı zaten sadece yaşadığın şu an var,tadını çıkar diye.ama olmuyor,olmuyor,olmuyor işte.dünle yarın arasına sıkşmış gidiyoruz.
güzel bi blogun var, yeni keşfettim ve hemen izleyicin oldum, bu arada bn de ikizimle birlikte bi moda blogu açtım, bakmak istersen
http://aycatugce-tuna.blogspot.com/
Yaa öyle işte. Dün geçti, bugünü yaşıyoruz, yarın ise meşhul.. Düşünürüm arada neden insanoğlunun hayatı bu denli kısadır diye. Belki de anlatılan yasak elma yüzünden verilmiş bir cezadır aslında. :) Ah o Adem'i bi yakalarsam. :P
Gece gece moralim bozuldu yahu!
Ben gidiyom atlamaya. :( Ne uğraşıp duruyoruz cidden, peeh!
Nerdeyse bir sene olacak babam öldü, aniden. Öylesine durduk yere, "hadi hanım yemeği hazırla"dedi, iki dakika sonra öldü gitti. Şaka gibi di mi? O gittiği ile kaldı, hayat sanki o varmışcasına devam ediyor. Resimlerine,telefonumda hala kayıtlı duran numarasına bakınca ya da arabayı kullanırken sanki herşey normalmişte onu arasam, evine gitsem görecekmişim gibi geliyor. Ama böyle hayatıma normal normal devam ederken olmadık yerlerde kafama dank ediveriyor olmadığı. Hayat devam ediyor ama eksikleriyle.
Varol bu gidişle yeni bir müze bekçisi bulman gerekecek :p
Kara Kitap, arada bir aklımız başımıza geliyor sonra gene beynimizi rafa kaldırıp omurilik soğanıyla koştura koştura yaşıyoruz işte.
Fashion Passion, teşekkürler. Moda blogları pek ilgi alanımda değil ama iyi şanslar.
Azura, böyle zamanlarda kelebek olmadığımıza şükredebiliriz bence :D
Can, ben spor yaparken en çok bunu düşünüyorum. 5 kilo verip 48'e düşücem de n'olacak, Pink kası yapıcam da n'olacak diye. Zora geldi mi kaçış yolu :p
Gamlı Baykuş, başın sağolsun, henüz küllenmemiştir bile acın. Herşeye bir şekilde alışmamız, adapte olmamız iyi bir özellik mi yoksa 5 para etmez bir tür olduğumuzu mu gösteriyor bilemiyorum.
abisinin anısını hala taze tutması hem takdire şayan ama diğer yandan da hem kendisi hem de senin gibi çevresinde bulunan insanlar için hastalıklı bir durum.
ben ölsem sadece kedim ne olacak diye düşünüyorum. sanırım hayatımın kurgusunda bi acaiplik var
Bence de pek sağlıklı değil, feysbukta profil fotosu bile abisinin fotosu ama ölüm yıldönümü sanıyorum, o yüzden tazelenmiş olabilir. Ben annemlerden sözünü aldım kedilere bakma konusunda, nasıl olduğunu sorma katakulli :p O yüzden biraz daha rahatım bu konuda da, evde kalan zararlı neşriyat canımı sıkmıyor değil...
Yorum Gönder