27 Mayıs 2008

Çok uyuzsunuz bağyan

Bu aralar çok mu tahammülsüz oldum bilmiyorum ama zırt pırt sinirlerim hopluyor. Fikir beyanınızı rica edeceğim efendim, ben mi uyuzum millet mi?

1. Öğle yemeğini genelde 3-4 kişi dışarda yeriz. Çevredeki birkaç restorandan bir gün birine, bir gün diğerine şeklinde gönül gezdirerek monoton hayatımıza renk katmaya çalışıyoruz. Şimdi bizimle hiç yemeğe gelmeyen biri çıkıyor, sizinle ben de yemeğe çıkıcam diyor, sonra da ben tavukçuya gitmek istiyorum diye dikte ediyor. E be kadın, sktir git o zaman afedersin. Bizimle geleceksen biz nereye gidiyorsak oraya geleceksin, en fazla "Tavukçuya gidelim mi?" diye önerme hakkın var gözümde.
2. Şirketten ayrılan grafiker bir hatunun işlerini dışarıya yaptırıyorum. Fakat dışarıya yaptırılan işlerin başında durmak, her adımı kontrol etmek gerekiyor tahmin edersiniz ki. Geçen haftalardaki insanüstü çalışma tempomun sebebi de kendi işlerimin yanında bu kadınınkileri hallettirip üzerine doğum izninde olan müdürümün görevlerini de bitirmek idi. Velhasıl kelam, bu işten ayrılan kadının işlerinin çoğunun delege edildiği bir başka hatun daha var ofiste. Ben dışarıya yaptırtmasaydım, başında beklemeseydim bütün işlerin başına kalacağı bir hatun. Fotoğrafçı aradı geçen, fiyatlandırmayı sordu. Ben de bu ikinci hatuna sordum; sonuç olarak onunla sürekli çalışan ve rayiçi bilen birisi. Yok efendim "Sen bilirsin"ler, "Nasıl istiyorsan öyle yap"lar... Ya diyorum, bana adam dese 10 YTL ona da OK diyeceğim 1000 YTL'ye de. En ufak bir fikrim yok! Kadın ısrarla söylemedi. Geçen senenin ödemelerinden fikir alabilirsin dedi en sonunda. İnsan bu kadar da korkmaz ki fikir beyan etmekten!
3. Aynı pozisyona 2 kişi alındık bundan 1,5 yıl önce. Sanki yaptığımız iş aynı ya da göbekten bağlıymışız gibi maaş artışı aynı anda, terfi aynı anda, ot aynı anda pok aynı anda. Kaderimi başka birine bağladılar ve emin olun bu çok haksız birşey.
4. Tic-tac denen it hayvan kıyafetlerimin üzerine işemiş. Evde her yer tüy, siyah giymek ütopik. Ya tıraş bıçağıyla dalacağım hayvana hem tüylerini hem pipisini keseceğim, ya da poşete sokacağım.
5. Bodrumda üzerinde 1 yazan odanın kapısı kilitli ve anahtar meydanda yok. Orası benim dairemin deposu ve bir kendini bilmez işgal etmiş. Bu arada depoya kaldırılmak üzere kapının önünde bekleyen koccaman tavşan kafesini de iç etmişler. (150 YTLye almıştım sonbaharda) Muhtemelen hurdacıya verip parayı cebe attılar. Bu haftasonu deponun kapısını kırdırıp içindekilerle hurdacıya bir ziyafet çektirmeyi planlıyorum.
6. Sabah sabah servis beklediğim yerdeki aktardan yaban mersini kurusu, pikola fındık, tuzsuz caju, ananas kurusu gibi orgazmik yemişler alayım da günüm daha tahammül edilebilir geçsin dedim. Uyuz karının teki sabahın 7:30'unda gelmiş Maydonoz Tohumu alıyordu. Onu tarttırdı, satıcının "Başka bir arzunuz?" sorusuna göz süzerek ve yaklaşık 20 sn sessiz kalarak "Ihlamur" cevabını verdi. Ben arada girip "Çok işiniz var mı, servisim gelmek üzere de" diye dürtüyorum ama bu ritüel "Kırmızı Pul Biber, Isırgan Tohumu, Tane Karabiber..." şeklinde devam etti. Tam tezgahtar bana dönüp "Buyrun, nasıl yardımcı olabilirim?" dediğinde de servis görüş sahama girdi. "Yardımcı olamazsınız, servisim geldi sonunda" diye trip atıp bindim geldim. Sabahın o saatinde, rüyanda mı gördün be kadın şifalı otlar ansiklopedisini?
7. Kendi kendine konuşan ama bunu çevreden bir cevap bekleyerek yapan bir sekreterimiz var. Tam benim odamın kapısının dışında oturuyor. Her telefon görüşmesinden sonra otel resepsiyonlarına, acente yetkililerine giydirişini dinliyorum. Arada bir de kafasını kapıdan uzatıp lafı sündürüyor. İlgilenmiyorum senin telefonunun bozukluğuyla ya da resepsiyondaki kadının kabalığıyla!!!
8. Bizim herşeyimiz kısılırken burdaki 20 yılını dolduran sarışın bayanın günde 6 saat fısır fısır Amerika'daki oğluyla iş telefonundan muhabbet etmesine uyuz oluyorum. Sorsan müşteri ilişkileri sorumlusu ya, müşterilerilerle konuşuyor. Yeme biziii!
9. Dün manavdan çilek aldım, üzerinize afiyet. Adam gözümün önünde elleriyle doldurdu kese kağıdına, ama eve bir geldim kesekağıdı pespembe olmuş çilenk suyuyla. Nasıl yaptı etti de ezik büzükleri de doldurdu anlamadım. İt herif.

Asabiyim, agresifim. Ya da bahtsızım, bedeviyim.

6 yorum:

Canselmo dedi ki...

Yerden göğe kadar haklısın hepsinde!
Gerçi her türlü böyle bir cevap yazacaktım, zira şu öfkeye ters bir tepki vermek benim götümün yiyeceği şey değil. Sana tavsiyemse, Slipknot-People=Shit dinleyip, dağıtıp kendine gelmen. Reset style..

(Süper)Cem dedi ki...

Her an bir aduket çekebilecek bir potansiyele sahipsin. Bu yakınlarda birisi fena alacak nasibini vesselam, hissediyorum.

Birikenlerin oluşturduğu lanet olası psikoloji her durumu sorun etmemize neden oluyor, ben bunu bilirim, bunu söylerim.

Ama merak etme, 3 vakte kadar sayısal sana çıkacak :P Kurtulacaksın bu hayattan :P

mimi wonka dedi ki...

Bu durumunu monotonluğa bağlıyorum ben, sanki etrafındaki gıcık olacağın herşeyi bir anda "yeni" fark etmiş gibi agrasifleşmek falan tamamen monoton iş günlerinden gına gelmiş olmasının, aynı insanlarla aynı saatte aynı şeyleri yapğıyor olmanın verdiği bunalımın nedeni bence. Dur ya farkındayım anlatamadığımın ama insanın rahatlamak için bişiler yapması lazım, bu şehirde rahatlamak için ne yapmak lazım onu bilmiyorum işte.

Öfken kendine dönüp sana patlamasın da Alice ne olursa olsun!

No More Virgilius dedi ki...

"Algıda seçicilik" diye dalga geç istersen, ama dikkatimi çeken; iş yerinde cinlerini tepene çıkaran olayların baş rol oyuncuları hep kadın! Ya sabır, kadınların iş hayatındaki yerleri ayrı bir konu, ama doğalarını işe uyarlamak yerine işi doğalarına uyarlama konusunda pek mahir, bir o kadar da çekilmez olduklarını kendi tecrübelerimden biliyorum.
Tic-Tac doğası zaten gereği işer.
aktardaki kadın sabahın 7,30'unda seni makyajlı-süslü püslü görünce zaten uyuz olmuştur.
Manav genellemesi yapmayacağım :)
Bodrumdaki kilitki depo konusunda dönünüz geçenlerde kavga ettiğiniz hatunla ilgili "komşu halleri" başlıklı yazınız.

La Santa Roja dedi ki...

Can ve Cem (Donald Duck'un yeğenleri gibi oldu :D) korkmayın yahu ısırmam. Sadece bir miktar cadalozluk yapmayı planlıyorum, o da hakedenlere. (Cem hele bi çıkmasın Sayısal :p)
Benim farkettiğim şey Mimi, ne zaman ki bir ortamda çoook sıkılıyorum işte o zaman orayla ilgili her şey gözüme batmaya başlıyor. Burada da söz konusu şikayetlerin çoğu ofisle ilgili olduğuna göre, iş değiştirme vakti gelmiş demektir.
Senin dediğin ise şöyle eksik Virgilius, evet iş yerindeki kadınlara uyuz oluyorum çünkü ofiste Genel Müdür ve Direktör hariç herkes kadın! Pek başka şansım yok yani :) Ama şu yaşıma kadar iyi arkadaşlarımın, dostlarımın hep erkek milletinden çıkmasına ve hatunlardan yediğim kazıklar sonucu kendilerinden pek haz etmememe de bağlanabilir belki konunun ucu.
PS. Tic-tac erkek :p

si-men dedi ki...

tamamen delirtmek üzerine kurulu bir hayat olmuş sanki, az metanet aksi günler biter diyorum ama şifalı otlar ansiklopedisinde kendimden geçtiğimi belirtirim, eğlendim yazıyla ama muhtemelen sen günlük hayatta sinir krizi geçiriyorsun :)