17 Ağustos 2008

Yettim gari!

Geldim ey ahali.
Saçlarımın uçları mısır püskülü gibi oldu. Rengi de turuncu zaten, ohh...
1 tek gün saat 3-5 arası 2 saat güneşlenerek müthiş bir bronzluk elde ettim, cildimi seviyorum.
Gözlerimin altında ne bir halka, ne de bir morluk kaldı.
1 aydır filan İstanbul'dan uzak gibi hissediyorum kendimi, o derece dinlenmişim yani.
Kardeşimin sınav sonuçları belli oldu, İstanbul'a geliyor. Ho hoo beklesin bizi İstanbul geceleri.
Çok süper fotoğraflar çektim.
Tavlayı hala sayarak oynamama rağmen feci öğrendim.
Ülkemizin en güney kısımlarındaki gençler için çığır açtım : araba kullanan bir hatun!

Bir de dialog aktarayım:
Alice, ki başında allı güllü bandanası, boynunda Canon EOS 400D'si, gözünde kırmızı çerçeveli güneş gözlüğü, ayağında bol bol pantalonu, belinde popo çantası (Süper bir icat), tarihi bir ören yerini ailesiyle birlikte gezdikten sonra terketmektedir. Civarda yaşayan ve ailesi muhtemelen pansiyonculuk yapan köylü çocuk bu tipleri görür, görevi pansiyona müşteri bulmak olduğu için önce durup uzun uzun süzer sonra da lafa girer:
Çocuk : Siz turist misiniz?
Alice : Hayır.
Çocuk : Ama turiste benziyorsunuz.
Alice : Turistlerin 4 tane bacağı olur bilmiyor musun? Ne alakamız var.
Çocuk : ...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

hoşgeldin :)

merve limon. dedi ki...

hahaha çocuk tam dumur olmuş be.
bir daha kimseye sormaz o soruyu, küstürmüşsün :P