3 Temmuz 2009

Olan Biten

-Bu şirkete girdiğimde oryantasyonumun Maliyet Muhasebesi ayağını gerçekleştiren, kibar mı kibar, davudi sesli, sabırlı, iyi niyetli, yakışıklı, 11-12 yaşlarında bir kız çocuğu babası ve 50 yaşındaki beyefendinin cenazesine gittim dün ikindi vakti. 24 saat önce hayatta olan bir adamı toprak altına koyduk.
-2. köprünün Avrupa-Anadolu geçişinde olan kazada kamyonun biçtiği aracın içinde, ön yolcu koltuğunda sıkışıp bağıran sarışın kadını gördüm az önce de. Sürücü ileride yerde yatıyordu, kolu budu sarılı. 100 metre ilerde çekicinin üstünde bir hurda daha vardı.
-O gidiyor, gurbetçi olacakmış. Yurtdışına gitmeyi isteyen ben, ülkesinde yaşamayı istediğini söyleyen o iken bu durum hem üzücü hem de üzücü.

Konsept monsept benim neyime. Şöyle rahat rahat, yaya yaya yaşadığım bir hayatım mı var ki blogda hareket olayına girmeye çalışıyorum?

7 yorum:

lori dedi ki...

hayat dediin bole bisey iste. fazla ciddiye almadan "nasi huzurlu oluyosan" ole yasican walla. kimseyi iplemeden ama yapanlara da tirnaklarini cikararaktan. tipki bi kedi edasiyla yasamak..
opiim mi? (opiim opiim)
mucx

valerie dedi ki...

Hayat bazen can sıkıcı olsada yine de sıkmamaya çalış canını.Hayellerini,umudunu da yitirme.Ayrıca blog için fikrin de süperdi.Bence vazgeçme , hatta çok çok yaşamak istediğin yere blogda yer versen de bizde seninle kanatlanıp gitsek hoş olmazmı ?
sevgiler.

ABİ dedi ki...

hakikaten canı sıkılıyor insanın böyle olaylarda...:(

hep dedi ki...

Gitmez belki de...

La Santa Roja dedi ki...

lori, huzurlu olduğum "yer" giderse napıcam peki :( öpücük iyi geldi ama.

valerie, ben de çok istekle yazmıştım perşembe günü fikrimi. Hatta birkaç draft bile hazırlamıştım cuma için. Sonra üst üste geldi herşey işte. Sonunda tek başbaşa kaldığım kendim olacağına göre kendi fikirlerime, isteklerime saygı göstermeliyim. Bu cuma başlayacağım konseptli blog olayına. Çok çok yaşamak istediğim yerle ilgili hala yazı yazmamışım hatta, sen yazınca hatırladım. Çok ayıp bana.

abi, insanın canı çok sıkılıyor da 3-4 gün sonra bir bakıyorsun kendi hırgürüne dalıp daha birkaç gün önce yaşadığın allak bullaklıkları unutmaya bile başlamışsın. insan hafızası çok nankör, hayata devam edebilmek adına böyle de olması gerekiyor ama garip işte.

hep, gitse bir türlü gitmese başka. en güzeli beraber gitmek de onu da nasıl ayarlayacağız ki :(

valerie dedi ki...

Yani biraz daha çabala bakalım,bikaç laf etsen böyle böyle desen de bir çıkış yolu bulsanız iyi gelicek sana-size.
Detayları bilmem,anlamam ama olması gerekiyorsa elden de bişey gelmez genelde.Ya mesafeye daynmaya çalışırsın ya da bırakırsın...Yani zor karışık karmaşık işler bunlar.Seni üzmesi,sıkması pek normal.Ama yapılacak en iyi şey varsa o da biraraya gelip herşeyi konuşmak ve bir karara varmak gibi gözüküyor.Umarım birşekilde de olsa üzülmeyeceğiniz bir yol bulursunuz.

La Santa Roja dedi ki...

Üzülünmeyen bir yol olabilir mi ki? :) Bazen üstelemeyip beklemek gerekiyor sanırım, onu deniyorum şimdi. Sonuçları paylaşırım :)