12 Ağustos 2009

İşsizsen sen işsiz kal!

Maaşımın yaklaşık 1/3'ü elime hiç geçmeden devletin kasasına kayıyor. Gelir vergisi, damga vergisi, SSK primi, işsizlik sigortası primi gibi kalemler sayesinde net/brüt maaş oranım %71,6 olarak gerçekleşiyor. (Memursanız oranlar farklı ama genel tablo aynı, bakınız şekil 1-a, brüt gelirleri aynı [2,320 TL] olan memur ve işçinin kesinti tablosu)


Bugün ele alacağımız kesintinin adı İşsizlik Sigortası Primi. İşsiz kaldığınızda almanız için ananızın nikahı gereken işsizlik maaşı için hepimizden caart diye kesilen bir meblağ bu. İşsiz kalsak da alabilmemiz mücizeye bağlı olduğundan geçmiş yıllarda hepimizin maaşından kesilen bu paralar bir yerde toplanıp toplanıp politikacılarımızın iştahını kabartmışlar. Daha önce de "geçici uygulama" ile gerekli yerlere aktarılmış olan paramıza toptan göz koyan açgözlü AKP hükümeti, Cumhurbaşkanı'na sunduğu kanun teklifi ile 2009'dan geçerli olmak üzere bu fonun bütçeye aktarılmasını öneriyor. 2009'da toplanan tutarın 3/4'ünün GAP'a kaynak olarak ayrılması; 2010 yılındaki tutarın 3/4'ü, 2011 ve 2012'dekinin de 1/4'ünün genel bütçeye "bütçe gelir tahmini" olarak aktarılması onaya sunuluyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bir kere yeniden görüşülmek üzere iade ettiği kanun teklifi, değiştirilmeden Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi. Vatana, millete, işsize, işliye hayırlı uğurlu olsun.
Başbakanım diye adamın kıçını yalamaktan vazgeçmeyen kısmın işsizlik korkusu olmadığı için bunun da ucu sadece ve ancak bize dokunacak elbet. 3 kuruş maaşınızın 1/3'ünü direk devlete verdiğiniz yetmez, güya zor günlerde kullanmak üzere bizim için yastık altına atılana da göz koydular. En adi hırsızlık değil de nedir bu?

Hiç yorum yok: