30 Nisan 2009

Satlık

Şişli-Beyoğlu-Beşiktaş civarında, "şirin" değil normal bir evi olan ve uygun fiyata rağmen satmakta zorlanan arkadaşlar; çözüm ayağınıza geldi!
Bir mesaj bırakın evinize talip bulalım. Talip kişi çok iyi, hoş, güleryüzlü, azcık cazgır ve 2 kedili bir şahıstır. La Santa Roja olarak da kendisine kefilim yani :p

PS. Bodrum katları, çatı katları, Çingene mahallesi civarındaki evler aramasın. Elit bir kişiliğiz sonuçta :p

27 Nisan 2009

Hepsi Benim Olsuunn!!

İnsan neden herşeye aynı anda sahip olamıyor sanki?
Ailem yanımda, yakın zamanda bir ev sahibi olacağım, milletin çatır çatır işsiz kaldığı şu günlerde çok memnun olmasam da rahat ve fena kazandırmayan bir işim var, hep hayalini kurduğum bir siyah bir beyaz kedilerimle mutlu mutlu yaşıyorum, bir dolu arkadaşım var, aç değilim açıkta değilim, alerjik astımım kontrol altında... Daha ne olsun, değil mi?
Bir de kıymet bilen olsa ya.

İnsanoğlu çok açgözlü be...

24 Nisan 2009

Pisi pisi

Sabahtan beri unutmaya çalışıyorum ama ı-ıh, içim kabarıyor böyle ağlayasım geliyor, aklımı başka yere verip 5-10 dakika daha sakinliyorum.
Sokaktaki kedilerin en güzelini gördüm sabah. Minik vücudu, minik bir su birikintisinin içinde yüzü koyun yatıyordu. O güzelim pofidik tüyleri keçeleşmişti. Yarasını beresini göremedim, sokakta kedilere zarar veren kimse olmadığından başına ne geldiğini bilemedim, buz deposunun önünde yatmasından suçlunun bir kamyon olabileceği sonucunu çıkardım ama lanet olası servisi daha fazla bekletmemek için onu öylece bırakıp gittim. Tanrı beni affetsin. Ona bunu yapanları affetmesin.

Ne güzel kadındın sen Jane Abla


Bu hatun bile bu hale geldiyse bizim vay halimize. Ah Jane Birkin ah, en büyük kabusum oldun.

22 Nisan 2009

Bite Me one more time

10 Nisan'dan sonra 20 Nisan'da da aynı arama:
"alice wonderland deli la santa roja"

Zat-ı muhterem google'er, IP'ine block koyucam o olacak sonunda. Bu kadar uzun arama yapacağına aklında tutsana adresi! Birbirinize bakıp bakıp mı azıyorsunuz anlamıyorum ki...

Hiaa!!

Johnny Depp'in varlığı bile izlerken çığlık atmaya engel olamıyorsa bu müzikal denen şey hakkaten kötü birşey.

21 Nisan 2009

Lale Devri

Öğle yemeğini (yine) Hidiv Kasrı'nda yemek şımarıklık mıdır, elitlik mi?

Gıccık Kız Vol.7

Kimi otobüs ve metrobüslerde en önün bir arkasında ters şekilde bulunan 1,5 kişilik koltuklara gıcık oluyorum. Oraya oturduğumda yanımdaki bir karışlık yere kıçının bir dilimini zorla sığdırmaya çalışan insanlara daha da gıcık oluyorum. Git ayakta dur paşa dölü!

20 Nisan 2009

İstek

Hala radyodan istek yapılan devirlerde ve yaşlarda olsaydım bu sabah şöyle bir anons duyabilirdiniz:
La Santa Roja için çalıyoruz; Müslüm Gürses - Sensiz Olmaz

Öyle, geliyor bazı bazı...

17 Nisan 2009

Gıccık Kız Vol.6

Birşey satın alıp 2 gün sonra onun indirime girdiğini görmeye gıcık oluyorum! Adam mı şeediyosunuz siz be!

Küçüktüm küçücüktüm Vol.2

Küçükken sürekli düştüğüm için dizlerimden kocaman bandajlar eksik olmazdı. O yaralar iyileşir gibi olup bandajlar çıkınca da kabukları yolmak en büyük eğlencemdi. Manyak bebe!!

Azcık Yardım

Eskiden olmayan ya da sıkıldığım ama yepyeni duran kıyafetlerimi, ayakkabılarımı, çantalarımı temizliğe gelen kadınlara, kapıcılara, mahalledeki fakirlere dağıtsın diye evsahibine verirdim. Sonra gördüm ki yardım ettiğimi sandığım insanlar yardıma benden daha fazla muhtaç değiller. Bunun üzerine evin altını üstüne getirip bir ayıklama yapıp ortada yığılan 3 koli kıyafeti alıp depremzedelere göndermiştim. Yıl 2007 miydi neydi ve biz onları çoktaan unutmuşken orada depremin etkilerini hala yaşamakta olan insanlar vardı. Çok fena balık hafızalı insanlarız.

Bu yıl gene yaptım ayıklama işlemini, çıkan 2 büyük poşetin yeri farklıydı bu sefer. İşgüzar kaymakamlık kuş kadar ödeneklerini de kesince iyice mali sıkıntıya düşen Mor Çatı'ya gitti kazaklar, paltolar, botlar, çantalar. Sitelerine girip baktığınızda aslında hiç de aklımıza gelmeyecek neler nelere ihtiyaçları olduğunu görüp üzülüyor insan. Siz de bir ayıklasanız dolabınızı, odanızı, evinizi, mutfağınızı da ne kadar çok bir daha hiç kullanmayacağınız ama başkalarının işine yarayacak defineleriniz olduğunu görseniz... Gidip gönüllü çalışmaya vaktimiz yok, maddi yardım yapacak paramız yok, istihdam sağlayacak bir işimiz yok, hepsine eyvallah. Hiç giymediğiniz bir t-shirtümüz de mi yok?
Ülkemizdeki kadının halinden kadın/erkek olan değil insan olan anlar, anlamalı. Ne dersiniz, bu akşam 1 saatinizi ayırabilir misiniz bunun için?

Ayakkabıma Dokunma!

15.04.2009 @Radikal:

Diyanet: Topuklu ayakkabı giymek caiz değil

Dini Sorular Komisyonu, resmi internet sitesinde sorulan ‘Bazı din adamları ses çıkardığı ve dikkat çektiği için kadınların topuklu ayakkabı giymesinin dinen caiz olmadığını dile getiriyor. Bunun dinde bir yeri var mıdır? Kadınların topuklu ayakkabı giymesi dinen caiz midir?’ sorusuna şu yanıtı verdi: “Gösteriş amacı güdüldüğünde her türlü giysinin giyilmesi sakıncalıdır. Kadınların, dışarıda mümkün mertebe dikkat çekmeyen bir tarzda giyinip yürümeleri asıldır. Ses çıkartmak maksadıyla bir tür giysinin veya ayakkabının giyilmesi elbette caiz olmaz."


Bi gidip çay koyun ya. İşiniz gücünüz mü yok Allah'ın belaları! Sonra çıkıp konuşun siz sözde laik bozuntuları "Türkiye İran olamaz." Bok olamaz. Adamların kafalarının çalışma şekline bak! Topuk sesinin tahrik ettiği ırka İranlı, Suudi Arap ve Afgan diyorduk, Türk'ü de eklemeli...

16 Nisan 2009

Yemekteyiz

Üst katta adam gibi bir yemek masam ve yemek takımlarım olmasa, orta sehpaya sofrayı kurup insanları koltuk ve minderlerde yemek yedirecek olsam da, mutfakta annemden başka rakip tanımamam neticesinde sevgili arkadaşlarımı davet ettiğim Meksika gecesinin menüsünü sizlere takdim etmek isterim.


Başlangıçlar:
Salsa Sos + Mısır Cipsi
Gastpatcho çorbası

Ana yemekler:
Etli fajita + Guacamole + Sour Cream
Pilav (Arroz)
Meksika fasulyesi (Zıplayanından değil salata olarak zeytinyağı ve limon soslu)

Tatlı:
Flan

İçecek olarak da elbette ki margarita!!

Allaam ben ne fena birşeyim!

15 Nisan 2009

Küçüktüm küçücüktüm Vol.1

Küçükken ellerime uhu döküp kurumasını bekledikten sonra soymaya bayılırdım.
Az önce yanlışlıkla elime bulaşan uhuyu soyarken aldığım hazdan, kimi huyların derinlerde baki kaldığını anlayabiliriz.

Derdin ne senin

Kusana kadar (ciddi manada) tuza batırıp batırıp çağla yemek, sadece bana özgü bir davranış biçimi olmasa gerek değil mi?

Hepi Börtlek Suyu

Mimar Sinan, iyi ki doğdun. İyi ki yeteneğini kullandın, bıkmadın, yılmadın, başardın.
Google, afferin hulen.

14 Nisan 2009

Freedom

3 yıl 4 ay 5 gün...
İstediğin özgürlük senin artık, güle güle kullan.

13 Nisan 2009

Silkelen!

I refuse to be a victim.
Sigarayı bile 1 günde bıraktım, baksana sen şu göze...

11 Nisan 2009

Bite me

Google aramasına bak : "alice in wonderland deli la santa roja"
Senin ağzına tükürürüm ben. Zaten asabım bozuk!!!

8 Nisan 2009

No Subject

Hayatımın "survive etmek"ten ibaret olduğunu farkettim.
Mutlu değilmişim uzun süredir. Mutlu muyum diye düşünmemişim bile.
İşimi sevmiyorum, evimi sevmiyorum, eşimi seviyorum ama o beni sevmiyor, Üzüm'ü seviyorum ama gene nevresimimi yırttı, Mina'yı seviyorum ama perdeye asılıp kornişi tavandan söktü, TicTac'ı sevmiyorum - hergün odamın kapısının önünden bok ve sidik temizlemekten bıktım, Süper Woman gibi her işimi kendim halletmekten yoruldum - birilerinin benim için birşeyleri düşünüp halletmesini istiyorum artık, kredi kartı borcu ödemekten sıtkım sıyrıldı - duygusal açlığımı para harcayarak kapatmaya çalışıyorum galiba, bir ilaca bağımlı yaşamak istemiyorum - astım ilacına ara verdiğim an gene hasta oluyorum, şikayet etmekten gına geldi ama başka hiçbir şey yapmıyorum.
Sanırım göçmenlik başvurusu yapıp siktir olup gideceğim.

Tanrılar biz insanların plan yaptığını görüp eğlenirlermiş.

Gıccık Kız Vol.5

Alarmı 07:00'a kurmuşken 06:55'te uyanmaya gıcık oluyorum!
Yatsan yatılmaz kalksam kalkılmaz Allaam tam bir dilemma, tam bir eziyet!

Mismatch

Cep telefonu kayıtlarında kod adları kullanmaya başlasam iyi olacak. Dün Emrah'tan gelen mesaja cevabı Emo'ya attım. İşin kötüsü Emrah'tan gelen mesajı Emo'dan geliyor diye okumuş ve ona göre bir cevap yazmış idim. Emrah ve Emo'nun yüzleri elbette zihnimde ama hangisi hangisi bilmiyorum!! Hatta ve hatta bir diğer ihtimal de iki numaranın da Emrah'a ait olması. Tamamen bir karışıklık. Bu insanlar da neden "Yanlış mesaj attın bana" ya da "Cevap atsana bana hulen" diye haber vermiyorlar ki :p Birazdan arayıp kim kimmiş öğrenmem lazım :p
Hep garip gelirdi insanları telefonuna Portakal, Zomzom, Gacı, Silgi, Cadı, Sipsi, Tarzan gibi lakaplarla kayıt edenler.

Artık sizi anlıyoruumm!!

6 Nisan 2009

Gıccık Kız Vol.4

Eczanede reçetedeki ilacın değil de muadilinin verilmesine gıcık oluyorum. Bir sor bari, muadili var vereyim mi diye değil mi?

Diet Raporu 2

Cumartesi günü besin listesi:

Kahvaltı : Form Çayı
Akşam : Nesit + Light Süt
Gece : 1 bira, 2 votka-limonata, 1 avuç soslu mısır, 2 çatal kestaneli pasta.
Sabaha karşı 4 : Sevdiceğin yoğun baskı, tehdit ve ambargosu sonucu 1/2 tb. Meksika fasulyesi, azcık yoğurtlu közlenmiş patlıcan, 2-3 kornişon turşusu.

Görüldüğü üzere açlık grevi rejimim 3 günün ardından sona erdi. Sonuç -1,5 kg. Sigara bırakınca sigara çok ağır kokar ya, yemek kokuları bende aynı etkiyi yapmaya başlamıştı. Neyse, oldum 54,5. Kaldı verilecek 4,5. Sirkeli suya devam :p

4 Nisan 2009

Diet Raporu

Cuma günü besin listesi:
Kahvaltı : Müsli + Light Süt
Form Çayı
Öğle Yemeği : Akdeniz Salatası
Sirkeli Su
Akşam : Form Çayı

Bu sabah tartı göstergesi : -500 gr.

Olcak bu iş olcak...

3 Nisan 2009

Kaleydoskop

5-6 yaşlarındayken annem, okulundaki bir fizik öğretmeni arkadaşına cam düğmeler ve küçük aynalar alıp vermişti, bana kaleydoskop yapması için. Hayatımda en sevdiğim ve en uzun süre elimden düşürmediğim oyuncağım olmuştu bu, sonra ne oldu da yok oldu hiiç hatırlamıyorum. Dışını Eti Cici Bebe poşetlerinin tersiyle kaplamıştı adam, gümüş rengiydi çiçek dürbünüm. İçindeki kırık cam düğmeler aynalarda yansıyıp görsel bir şölen sunardı minicik bana. Bu siteyi görünce geldi aklıma bunlar. Özlemişim :) Gidip kendi kaleydoskopunuzu yapın bakalım.

Pikatel'e Açık Mektup

Sayın Pikatel,

Öncelikle bu mektubu size 20 saat önce yazmış olsaydım pek çok küfürden ibaret bir metin olacağını belirtmek isterim. Fekat şu anda duygularım tamamen değişmiş durumda. We love you. Come kiss us.
Ben ve Melo'dan oluşan ev ahalimizin 2 kişilik insan kısmı, dün wireless modeme bağlamak üzere 7 dpi bir modem alıp bunu TTNet'in kampanyasından başımıza kalan Pikatel modeme bağlamaya çalıştık. Lakin modeme sonradan anten bağlanacak bir giriş yapmamışsınız, dötsünüz. Bunun üzerine modemi açmaya karar verip vidaları bulamadığımız için çileden çıktık ve modemin plastik kısımlarının soğuk pres olduğunu kabul ederek, kenarlarından ve köşelerinden aynı anda 2 tornavida, 1 çakı ve 2 meyve bıçağıyla daldık. (Çok hardcore oldu.) Bu esnada Melo mevcut antenin kablosunu kopardı. Bu şekilde yaklaşık 1 saat modeme inanılmaz işkenceler yaptıktan sonra ayakların altına gizlediğiniz vidaları farkettik ve modemi adera birer insan gibi açtık. Kopan anten kablosunu sıyırıp yeni modemin girişine sokup yalıtkan bantla sabitledik. Modem denen şeyin ne kadar basit bir mekanizma olduğunu görüp hayıflandık ve bıçak darbeleriyle yamulan çıkıntıları düzelttik. Bu akıl almaz işlemlerden sonra modemi kapatıp kablolarını taktığımızda aletin çalıştığını gördük.
İşbu Kalite Kontrol deneylerini sizin adınıza gerçekleştirdik. Rahatlıkla söyleyebiliriz ki modeminizi kutulayıp köpükleyip satmanıza gerek yok. Kesekağıdına koysanız da birşey olmaz. Ayrıca aletin takoz, kapı stoperi, mala, havan döveği, değirmen taşı, sarma yaparken tencerenin üzerine koyulan tabak, tuğla ve kaya olarak kullanım olanağı olduğunu söyleyerek reklam ve pazarlamanın alasını yapabilirsiniz.
Yine de bir daha dünyaya gelsem Pikatel alır mıyım, almam.

Saygılarımla,
La Santa Roja

Feyk atış

Son birkaç gündür yazdığım şeyleri okuyunca 4-5 kilo fazlalığına kafayı takmış, blumia ve estetik ameliyat yolunda, kokoş, uzuun lüle lüle sapsarı saçlı ve Bülent Ersoy makyajlı dolanan, Starbucks'ta double-shot non-fat latte içen, kafasının ve ezberinin çalıştığı tek konu kozmetik ve diet ürünleri olan, gerzek bir Akmerkez kızı portresi çizdiğimi farkettim.
Oysa ki turuncu kısa sayılabilecek saçlı, işe spor ayakkabıyla gelen, pantolonunun paçaları yerlere süründüğü için yırtılan, bastıbacak, sadece iş çıkışı arkadaşlarıyla buluşacağında saat 17:20'de makyaj yapan, elinde olsa pijamayla işe gelecek bişiyim. Eheheh komik miyim neyim :)
İzleyiciyi yanıltmak hiç hoş değil Nalan...

No More fat!

Kendimi koca karı ilaçlarından medet uman umutsuz ev kadınları gibi hissediyorum.
Bloglardan birinde okuduğum her yemekten sonra çeyrek bardak ılık suya 1 çorba kaşığı elma sirkesi katıp içme işlemini denedim. Sirkenin bu kadar rezil birşey olduğunu hiiiç bilmezdim. Kokusu burnumdan çıkmadı akşamdan beri beehhh!
Fakaatt!
1 günlük çalışmamın karşılığı -700 gr olarak dönmüş durumda. Sabah müsli, öğlen salata, akşam üzeri 1 saat Ebru ile pilates, (Eveet karnımı ve iç bacaklarımı çok iyi hissediyorum ve naturel duruşa dönüyorum.) akşam Nesfit, üzerine sirkeli su, gece yatmadan da Form çayı. Bu rejim işini bilmiyorum ama bokunu çıkarmış olabilirim. Acemi doktorun candan, acemi imamın imandan ettiği gibi acemi rejimci de sağlıktan eder mi ki...

Samimi karşılama

"Facebook'a Hoşgeldin" mesajını
"Kanka Hoşgeldin" diye okudum.
Hayır, birşey kullanmıyorum. Sadece biraz önce ilk kez Form Çayı içtim. Kafa yapıyo galiba.

2 Nisan 2009

Kapışı Kaptın mı?

Blogger'da yerleşim ayarlarını yaptığınız sayfanın header'ına baktınız mı hiç?
"Düzeni Düzenle"
İlahi Blogger :D

Dikkat! Erkekleri ilgilendirmeyen yazı

1 aydır falan kendime acayip bakmaya başladım.

Hayatımda ilk defa her akşam makyajımı siliyor, yüzümü temizliyor, tonikle canlandırıp gözaltlarımı ayrı yüzümü ayrı nemlendiriyorum. Haftada bir peeling yapıyorum.
Yine hayatımda ilk defa rejim yapmaya çalışıyorum. Sigarayı bırakmamın ardında 56 kiloya çıktığım için kahvaltımı yulaf, öğle yemeğimi salata ile geçiştiriyorum. Akşamı sormayın, dün krokanlı fındık ezmesi kaşıkladım :p
Her öğünden sonra dişlerimi fırçalamak OK de, bunun yanında her gece yatarken diş ipiyle bütün dişlerin arasını temizleyip gargara yapıyorum. Arkadaki ulaşamadığım diş araları için Watsons'dan böyle çatal gibi birşeye gerili hazır diş iplerinden bile aldım.


Duştan sonra saçlarıma önce renk koruyucu bakım kremi, sonra Elidor 7/24 Şekillendirici, üstüne de saç parlatıcı serum sürüyorum. Bu arada Noni'nin önerdiği Amway kıvırcık saçlar için köpüğü alıp denedim. Sonuç çok başarılı, turuncu lülelerim elektriklenmeden salınıyor gün boyu. Tavsiye ederim tüm cıvırcıklara.
Haftada bir oturup manikür yapıyorum, kütikülleri temizleyip öjemi sürüyorum. Ojenin rengi 2-3 günde bir değişiyor.
Lazerli epilasyona başlayacağım önümüzdeki hafta. No more kıl tüy!

Birileri bana orta yaş krizine daha yaklaşık 8-10 yılım olduğunu hatırlatmalı.

Kumrular Gibin

Birkaç haftadır sabahları tek başına görüp üzüldüğüm kumruyu eşiyle birlikte gördüm bugün. Sevindim önce, olley ölmemiş meğer diye. Sonra bu kadar zamandır ortada olmadığına göre kuluçkada olduğu, şimdiyse yumurtaya birşey olduğu için tekrar ortaya çıkmış olabileceği geldi aklıma. Sevinilecek gibi görünen birşeyin altında bir trajedinin de yatabilmesi ne garip.

1 Nisan 2009

April Fool

Kimseye 1 Nisan şakası yapmadan ve kimsenin 1 Nisan şakasına maruz kalmadan mesai saatlerimi bitirdim. Kös kös evime gidiyorum.
Çok monoton bir hayatım var yareppim!

Çulsuz Alice

Aradan 17 yıl geçtikten sonra klişe bir şekilde facebook'tan ilkokul arkadaşlarım tarafından bulundum. En son olarak tee ilkokul 4'ün başında gördüğüm insanlarla bir araya gelme fikri biraz tedirgin edici idi ama bir araya gelince son derece eğlendiğimi ve o insanları gayet tanıyormuşum gibi hissediğimi farkettim. Amma ve lakin büyük bir problem var;

Hepsi bildiğin concon!!!


Cuma akşamı buluşup Suadiye'de yemek, peşinden Cadde'de eğlence derken bendeki para rezervi, zaten ay sonu olması itibariyle kuruyup cücük kadar kaldığı içün, bitiverdi. Dönüşte beni Bostancı-Taksim dolmuşlarına bırakmalarını rica ettim ama yurdum delikanlıları saat 4'te böyle birşey yapamayacaklarını belirttiler. Poker yüzümü takınıp taksi durağına bırakmalarını söyledim fakat cebimdeki 10 TL ile anca dolmuş durağına gidebilirim muhtemelen. Neyse ki blöfümü yiyip o saatte bunun da mümkün olmadığını söyleyip beni evimin önüne kadar bıraktılar. Bu cuma da rakı-balığa davetliyim ama güzelim bir Beyoğlu meyhanesi yerine Reina'daki skindirik bir balık lokantasına olduğundan adım gibi de eminim. Her hafta böyle bir atraksiyona katılırsam en iyi ihtimal limon satmam gerekebilir.
Derhal annemi aradım:
-Annem, siz beni ne menem bir okula gönderdiniz? Bu insanlar Nişantaşı'nda, Cadde'de filan oturuyorlar. Ben daha ev arkadaşsız 2+1 eve çıkamamaktayım? !
-Biz tüm imkanlarımızı zorladık, sana yatırım yaptık çocuğum. Kolej bebesi yaptık seni.
-İyi yapmışsınız anneciğim.

Gönlüm zengin ama herşeyin de bir şeyi var yahu.

Gıccık Kız Vol.3

Antepfıstığı yerken kabuğun yamuk bir şekilde kırılıp fıstığın bir parçasının içeride kalmasına gıcık oluyorum.

Seç-me-n

Benimkisi gibi ses getiren politik olaylarla, gündemdekilerle de ilgili yazılar yazan bir bloğun seçime de değinmesi beklenir herhalde.
İnanın hiiiiiiç içimden gelmiyor. Neyini yazayım Allaha'sen.
Zorla mı...